Bu vakit geçip gidecek;
Ne gam bâki kalacak bu diyarda ne dem...
Gamı, efkârı, günahı silip süpürecek;
Bu vakit, geçip gidecek!
Bir can bu diyardan, göçüp gidecek.
Rastlantılar rast getirecek bizi, bir daha rastlamamız imkansızken.
Takatsiz kanatlarıyla bir güvercin gelip konacak pencerene.
Titreten ahengiyle usulca kar düşerken turuncu gecelere...
Derdi devasından büyük olanların bildiği bir şarkının içinde,
Rastlantılar denk getirecek bizi... İmkansızken denk gelmemiz!
Doğan güneş aydınlatınca odanı, pencerenden süzülüp...
Gözünden akan bir damla yaşta olacak mazimiz.
Gözlerin dalacak uzaklara, derin bir ah edip anıları düşünüp...
Bu vakit geçip gidecek, anlar bitecek, anılardan sıyrılıp.
Ben, kederli şiirler yazmayacağım artık sana,
Su akıp yatağını bulacak,
Her şey ve herkes susacak...
Derin bir matemden sıyrılacak neş’emiz.
Kim bilir, belki kavuşacak;
Ellerimiz!
Bu vakit geçip gidecek,
Anılar; yaşanması elzem hayaller olacak gün dönünce.
Ecel çalacak kapımı, buyur edeceğim içeri...
Vuslat... bu diyarda yok ama...
Mümkün ölünce!
Kayıt Tarihi : 28.10.2022 14:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Herhangi bir kitabın herhangi bir satırında geçen herhangi bir cümlede sana rastlamak. Yazmak o cümlenin muhtevasını, sana yazmak... Sana seni anlatmak... Ne hazin şey, seni sensiz yaşamak.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!