Mum ışığı sevinçler leyleğin getirdiği,
Gittikçe melankoli gelinliğini giyer.
Uzaksa toprağına gözümün her değdiği,
Elbet basılmamayı hak ediyordur o yer.
Besbelli,gülmelerim ellerinden yadigar;
Bir de yanaklarımda üç beş damla kırağı.
Hala günde 3 cıgara mı?
Hala saçların ondüle mi?
Hala güneşle yağmur karışık mı İzmir'de?
Aynı pastanede misin hala,
Aynı parkta mı?
Aynı baloncu geçiyor mu sizin oradan,
Hor görme sakın! Bir yar için baştan geçen var,
Müjgan yarasından, sancısından can bulanlar,
Beş kaymeye satmışlar da isyanlarda gibi,
Etrafa kan içmiş gözler ardından bakarlar.
Vaktiyle ne müthiş bir söz almıştım fikirden,
Terli alnıma vursa yakamoz ve yıldızlar,
Yavaş yavaş kapına doğru yaklaşıyorken.
Heyecanımı ancak bu uzun sokak anlar,
Işığını görmeye çalışıyorken ben.
Okulu biraz geçip evinin tam önüne
ben sevdanın iklimlerinin sende görüp de
estirdiği meltemle serinlettiği şair.
sen sade benim,sade benim,sade benimsin.
öyküm sana, aşkım sana, mısram sana dair.
her yerde kokun, sende bulur mana felekler.
Ne belaya uğradık, ne ettik kınalı kız?
Geberdim sevmelerden, beni sırrına erdir.
İkimiz bu dünyayı öyle bir paylaşmışız:
Nefes almadığım yer,nefes aldığın yerdir.
kız lara! hatırlar mısın ilk aşkınla son gün,
mahçuptu, hüzünlüydü, yarım kaldı vedanız.
bir yerde buluşmak, görüşüp gülmek için dün,
zil çaldı, sefa geldi,misafir hatıranız.
kız lara düşünmekte misin yılda bir kere,
Bir gün Erzurum'a gelirsen eğer,
Palandöken'e bir bak da hatırla:
Süpürür her sabah ve çekip gider,
Hatıralarımı çöpçüler hala.
Beni soracaksan bekçi amcaya:
Kudurdum,seviştim.
Kudurdum,seviştim.
Kiminin donu,kiminin hırkası
Bende kaldı.
Ama birinin...
Birinin...
Bir kadın gökte oturmuş,bir kadın tarladadır.
Bence fark yok, her kadın Güneş'le hep yanyanadır!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!