1994 yılında Kırşehir'in Mucur ilçesinde doğmuştur.Hayatının geçen kısmını babasının mesleğinden dolayı sırasıyla;
Diyarbakır,Balıkesir,Çanakkale,Siirt ve Antalya'da yaşamıştır.
Başından geçen talihsiz olaylar nedeniyle bir işte tutunamamış ve kendisini huzurlu,mutlu hissettiği Edebiyat dünyasına,kendi deyimi ile ''Düşler Cenneti''ne adamıştır.
Yârim,denizler şahittir benim aşkıma
Şairliğime ıhlamurlar şahittir.
Özlemimi hasretimi bilir martılar.
Bulutlar üzerinde dolaşıyorsun,
Ben seni izliyorum,gülümsüyorsun.
Özlüyorum bir sabah göremezsem seni,
Hatrıma geliyorsun,gülümsüyorum
Kızıl bir gök yüzün,
Gözün kara bir toprak.
Günlünde alçak hüzün,
Semâ ağlamakta.
Sen gözyaşları arasında,
Onlar Mecnun düşler.
Sözleri hâlâ aklımda o yarin,
Havalı,uçuk cümleler.
Saçları yusufçuk kadar nârin,
Aşıktır ona çiçekler.
Özgürlük gibi derin,hürriyet gibi,
Hava soğuktu,karanlıktı
Üşüyordum,evden kaçmıştım.
Bir ıhlamur ağacının altına sığınmıştım
Bekliyordum bir kadının sıcaklığını.
Bekçi yanıma doğru geldi,elini uzattı.
Nâdiren kurduğum hayallere denk geliyorsun
Tüm varlığınla,tüm benliğinle.
Ve arada aklıma geliyor gökkuşağı,
''Renklerinde senin gözlerin var mıydı'' diye?
Vazgeçmişken hayattan,günahkâr olmuşken,
Dilimde kimsenin bilmediği köy türküsü.
Sevda masasında Leyla'ya sövüp dururken,
İçimde Mecnun'a verdiği umudun üzüntüsü.
Bu durumdayken bir bahar sabahı,
Pişman bir el uzandı yakama,
Dudaklarında ıslak bir söz.
''Gitme'' gitme diyebildi sadece,
Cânım gönül böyle dinlemez ki söz!
Yıllanmış bir kızılcık,
Aşka inanmak isterken.
Neden ararken ufacık,
Ben bu kadar yorgunken.
Gözleri semâyı tarar âdeta,
Yıldızlara bakıyordum,bulutlara
Senden haber getireceklerdi bana.
Doğumunu anlatacaklardı
O günü sevgilinle nasıl kutladığınızı.
Yoksul,yetim bir çocuktu doğumum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!