Ben gökyüzünü her daim mavi sanırdım
siyahtan kırma bir elem çökünce geceye
Sisli bir utanç kürlendi gözlerinde
Ben anız ateşi gibi için için küllenirken
Sen Sustun
Sustun Rana .!
Sevdama mezar eşecektin hani,
yarısını ateşle, diğer yarısını gözyaşınla dolduracaktın
Ne oldu o gidiş,? vuslatın son bileti kaptırıp başkasına
Kalakalmış gibisin uzaklarda
Yalnızlığı dibe çökmüş
Sessizliğimin tortusu kaldı mı dudaklarında
Kaldı mı Rana.!?
Bir vedalık günümde, yine mahçup
Gamsız girilmez bir dünya
Acısını yüreğine takan geliyor
Ve sonra,.! "Ve sonra birer birer"
Ayrılıyoruz sahnelerden
Ayrılıyoruz.. Rana
En acısı da bu ya,
Unutamamak.!
Hani musallaya uzansam
Gözlerim seni arayacak o kalabalıkta
Seni arayacak Rana.
Cennet mi cehennem mi Karar verememek
Nefesinle bahşettiğin cenneti
Nefretinle ateşe bezemek.
Bu bakışlar tanıdık geldi mi sana.?
Tanıdık geldi mi Rana.!?
pudra kokulu avuçlarından öpüp
Kuş tüyü düşlerinde uyanmak
Bardaklara çarpan yağmur suyu gibi
Dağılmak vesselam.
Ah Rana,.!!
Bakışlarında ki mavilikler, Kahrolası gecenin aşk büyücüsü gibi
Bir arşın hüzünle sana süslü şiirler diktirdim
, ben.! Yüreğimde bir mülteci pişmanlığıyla
Bilmediğim bir şehirde
Seni arıyorum
Seni arıyorum Rana.!
Senin olduğun bir coğrafyada
Bırak "doğmaya utansın Güneş.
Gözlerime çamur suyu dolmuş
"Özlemin batıyor sinsice."
Ağrıyor sol yanımda bir yerler
ağlamaklı şarkılar eşliğinde
Seni özlüyorum
Özlüyorum rana
Ferhat Koçoğlu
Kayıt Tarihi : 20.10.2025 23:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!