Masum dileklerim,
Kör kuyuya düştü
Ümitlerim.
Keşke
Oracıkta,
Sen benim yıkılmamış viranemsin…
Esmeyen rüzgârımın ıslığı,
Gülmeyen gözlerimin ışıltısı,
Savrulmayı bekleyen
Kuru bir yaprak misali
Yolcuydun…
Gidecektin…
…Suskun ve çaresizdim.
Ne bilmek isterim,
Ne hayal görmek,
Ne de düş.
Ne mektubun ne telefonun geldi.
Yokluğun bir kor ateş gibi üzerimdeydi.
Ben;
Yazgısı yırtık sevdan var benliğimde.
Mutluluk hırçın bir deniz olmuş, o güzel gözlerinde,
Böyle mi başlayacaktı, o sonsuz yolculuk
Hasretinle özleminle.
Uzanır, gökyüzüne ellerim.
Gül kurusu dudaklarımdan,
Bir avuç dolusu kahır yükselir gider.
Hasretlik ölümdür, Acısı derin
Yıkılmamış bir viranedir
işte bu senin eserin.
Gözlerinde ki dem,
Yüreğinde ki matem
O tatlı,
Güven veren bakışlarınla
Tükettin artık,
Sancılı bir özlem...
Bir yağmur sonrası.
Bulutsuz masmavi bir dünya
Mahzun bir görünüş
Ve… Ardından canlanan sade bir bakış.
Sevginin sevincin güneşi doğar,
Enginlerden bir rüzgâr eser
Öyle görünüyor ki
Yıkılıyor koskoca saltanat.
Kopmayacaktık, kopmayacağız
Derken...
Ama hayat böyle istiyor.
Bırak be gülüm!
Yüreğim burkuldu,
O acı bakışını koynumda gizlerken,
O vefa dolu, hasret bakışlı gözler
Aslında her şeyi anlatıyordu,
Bir dönüp de bakamadı
Bir buğulandı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!