Unuttu be üstadım unuttu
Ne kara gözlü kaldı
Ne de benim için çarpan bir yürek
O benim artık sadece yüreğimin
Derinliklerinde kalan
Eski bir anı oldu.
Yüreğinin derinliklerinden bir ses gelir
Alır götürür seni bilinmedik yerlere
Çırpınırsın kurtulmak için
Kurtulamazsın, aksine batarsın
Ağlarsın için için
Birgün olsun aklımdan bile geçmedi
Seni unutmak
Bir dirhem eksilmedi
İçimdeki sevdan
Sen bunları biliyormu muydun?
Bugün seni çok özledim annem
Tarifsiz duygular içindeyim
Çok şeyimi kaybettim sanki
Yalnızlığım depreşti sensizlikten
Gül kokan ellerini öpmek istedim
Sana doyasıya sarılmak,
Gece yalnızlık ve de sen
Kırık dökük odamın pencereleri
Uzun zaman öncelerden kalmış
Belli belirsiz eski bir resim
İçimi üşütür esen deli poyraz
Susarım,
Hayata genelde at gözlüğü ile bakarız. Nedeni açıktır aslında hayata neden böyle baktığımızın. Tek taraflı, tek yönlü bakıştır bu? İşimize nasıl geliyorsa öyle bakarız hayata. Çünkü, hayatın gerçeklerinin farkında değiliz, ya da görmezden geliriz. Bir başkasının fikrini, hayat felsefesinin kendi çıkarlarımız doğrultusunda olmasını isteriz? Kendimizin gerçeklere değil, gerçeklerin kendi hayat felsefemize uymasını bekleriz? işte bütün hayatımızdaki soru işaretlerinin başladığı yerdir burası. Aşk iki kişiliktir, hayat ise kendi dışımızda kalan kişilerle sürdüreceğimiz bir büyük maratondur. İki sevgili ıssız bir adada bir arada sonsuza dek yaşayamaz.
Hatalarıyla, yanlışlarıyla kabul ettiğimiz o toplulukla birlikte yaşamak zorundayız. Gün içinde değişiklik yapmaya ihtiyaç duyarız. Bir arkadaşımızı arayıp sahilde bir yerde kahve molası verip dertleşmek, ya da alışveriş yapmaya çıkarız. Ya da hiç tanımadığımız birine merhaba demek, bunlar bizim hayatımızdaki ufak mutluluklardır.
Bir de kendimizi mutlu etmenin başka yolları vardır. Sanal dünya? Sayısı belli olmayan yerli ve yabancı arkadaşlık sitelerinden bir dost, arkadaş veya bir sevgili? Neden mi bu siteler? Hayatın sırtımıza yüklediği sıkıntılardan, bir dost veya arkadaş kazığından, veya başka bir nedenlerden dolayı. Kısacası sebepsiz…. Ya da birilerine göre sanal dostlukların kendilerine ihanet etmeyeceği düşüncesi?
Bu dostlukların kurulmasında bizi bekleyen aklımızdan geçirmediğimiz, hayalini bile kuramadığımız karanlık yollara girdiğimizin farkına varmayız genelde. Hayalini bile aklımızdan geçirmediğimiz bu ortamlara girerken, birilerinin egosunu, birileri tarafından kırılmış olan kalplerinin, ya da onlara göre onurlarını kurtarmak için alet olabileceğimizi unutuyoruz.
Neden mutluluğu sanalda ararız? Bu sorunun cevabı kaç kişide var? Hiç kimse de..
Öyle ya da böyle bu alemin bir parçası olmuş bir toplumuz? Bir çoğumuzun canı yanmıştır, sahte sevgi/liler ya da çıkarlarları olan kişiler tarafından.
Biliyor musun meleğim ben seni hiç unutmadım
O kadar zaman geçmesine rağmen bir tanem
Hala kor kor yanıyor aşkından yüreğim
Sen benim unutamadığım tek sevdamsın….
Ne yaz gününde yüreğimde esen deli boran
Hazan yeli gibi estin yüreğime
Aktın damarımdan ciğerimin içine
Taht kurdun gönlümün en güzel yerine
Doğum günün kutlu olsun sevdiğim
Ya sen gel bana yada ben geleyim
Her sabah sensiz uyanmanın,
Umutla yollarına bakmanın,
Yüreğin de bunca yara varken,
Kolay mı sanıyorsun gülmeyi sen?
Acılıların kor olmuş yüreğinde
Aklıma düştükçe gözlerin ağlarım
Yokluğunla artık baş edemiyorum
Zamanımıydı gitmenin anam
Bak gör ben ne hallere düştüm
Sen gideli tam on yıl oldu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!