Bir yıl daha geçti üzerimden
Yıldızları sayarak geçen geceler
Güver-cinler ile dertleştiğim günler
Nasıl anlatılır ki
Yokluğun yanlızlığı
26 Ağustos'u çok severim
Senin olsun
Semaya asılmış Güneş ve Ay
Senin olsun
"Hiç beklemediğin bir anda,
bilmediğin bir yerde..."
Belki Gülhane'de
Belki de bir arka mahallede
En güzel hayallerinden vurulursun
Vurulduğun vurur seni
Durmadan seni soruyor
Kulağımdaki hep onun sesi
Arkamdaki hep onun gölgesi
Yeter artık bu da neyin nesi!
Hep aynı soru
Ne çabuk geldi bahar bahçeme
Nasılda açtı çiçeklerim
Koşuşuyor kırlarda yeniden
Ümitlerim , taze hayallerim
Gelen baharım
Ne gerek vardı ki
bu kadar laf kalabalığına.
Tek bir söz yetmez miydi ?
Yeterdi elbet
Zaten onca şiir
İnsanlar var
sonsuza kadar var olacaklar
Ve sonsuza kadar sönecek ocaklar
Çok şey beklemeyeceksin
Kazandığında "biz"
Bir şarkıda soruyordu
Sen hiç mi bahar görmedin? diye
Nasıl anlatılır ki beyaza boyanıp, siyahı sevmek
Cümbüşler içerisindeyken matem tutmak
Özgürlüğün kafesinde tutsak kalmak
İşte bu hallerde iken bahar görülmüyor cancağızım
Elbet her gecenin bir sabahı var biliriz
Lakin ey dost
Sabahı beklediğimizi de nereden çıkardın.
Elbet zaman her şeyin ilacı biliriz
Lakin ey dost
Bakma sen benim
Yazıp, çizdiklerime
Asıp, kestiklerime.
Geceleri sevmiyorum dediğime
Neler buldum gecelerde
sorma gitsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!