1967 yılında Burdur'un merkez köyü olan Askeriye köyünde doğdu.İlköğrenimini Askeriye köyünde, orta öğrenimini Burdur İmam Hatip Lisesinde, lise öğreniminide Burdur Endüstri Meslek Lisesinde tamamladı.Üniversite öğrenimine ise bazı nedenlerden dolayı başlayamadı.Vatani görevini ise acemi birliğini Sivas'ta usta birliğini ise Tekirdağ Malkarada tamaladı.
Askerlik dönüşü kısa bir süre tarım faaliyetlerinde çalıştıktan sonra üç yıl kadarda özel sektörlerdede çalışan şair 1992 yılından bu yana 9 yıl Burdur Karayolları 134.Şube Şefliğine bağlı Sandıklı Bakımevinde şu andada Burdur Karayolları 134.Şube Şefliğinde İdari Büro Görevlisi olarak çalışmaktadır.
Evli ve üç kız çocuğu olan şair orta öğrenim yıllarında başlayan şiir yazma sevgisiyle; halen güncel olaylar, sevdiği ve değer verdiği siyasiler, milletine ve devletine hizmet eden, insana değer verip tüm insanlık aleminin kurtuluşu için çalışan, yoldaki taşı bile başkasına zararı olmasın diye kaldıran, gönlünde insan sevgisi olan şahsiyetler, Devleti ve Milleti olması gereken konuma getirebilmek için gece gündüz, devlet malını tüyü bitmedik yetimlerinde hakkı var diyerek israf etmeden koruyan, uykusunu tereddütsüz feda edebilen, yaradılanı severim yaradandan ötürü sözünü kendine şiar edindiğine inandığı mülki amirler için şiir yazmaya devam etmektedir.
Bazı kişilerce yağcı olarak eleştirilsede; hiç bir kişiden beklentisi olmadığını sadece insanların güzel taraflarını görerek onlara destek olduğunu, insanların özel'ini ifşa etmenin, bilgisi olmadan yapmadığı bir şeyi yapmış gibi yazmanın edebine yakışmadığını insanların mutlaka beşer olarak hatalarının olacağını, önemli olanın hatalardan en kısa sürede dönmek olduğunu söylemektedir.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!