ana gibi yar
bağdat gibi diyar olmaz dediler
bağdatı bombaladılar
bağdatı bombalayanlar
anadan yardan
ne anlar
ülkenin dört bir yanı dişlenirken ecnebi güçlerce pençe pençe
ve tarumar edilirken
sabah aksam, gündüz gece
özgürlüğün kilidini açmak adına
onsekizi ondokuza bağlayan işte o gece
bir karar yazıldı tarihin tozlu sayfalarına satır satır
sen artık bende
satılmayan
satılsa da
hiç okunmayan
bir gazetedeki
seri ilanlar sayfası
Kömür!
Katran karası kömür!
Aldı
Yanakları al aldı
Kah on yedisinde
Kah ellisinde aldı
tek tek tespit edilmişti
surlara ait kusurlar
ve top atışlarıyla
yerle bir edilirken
yıkılmaz denilen o surlar
şaha kalkmıştı
sağır duymaz
uydurur derlermiş
sahi öyle miymiş?
kim ne zaman,
ne demiş?
ben sana nasıl ay lav yu derim
çünkü gerçek
senin düşündüğünden daha fazla
renk tonuna sahiptir
öyle duyduğun
gördüğün her şeye inanma
ve o renk hengamesinde
işte yine geldi haziran
belki çok bi vakit geçirmedik seninle
belki ele ele dolaşmadık sahillerde
belki dilek tutmadık aynı yıldızı seçip de
belki bir cevizin içini dahi dolduramaz
senle geçen süre
Aklımın balkonuna çıktım biraz evvel
Zihnimden silkelemek adına
Senli geçen günleri
Düşünceli bir mevsime mi giriş yapmış sanki ne
Birden göz kırpıyor çünkü aklım
Karşı aklın balkonundakine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!