Ufuksuz çöl aksamında esen rüzgar
Ruhumu Kum tanesi gibi savursa
Hicranindan tarumar Arzı aşar
En sonunda dalına konarım begonya
Üç noktayla biter benim şiirim,
Çünkü bu dünyada eksiktir çoğu şey ;
Yaprak döken gül gibi ,
Bozkırda deniz gibi,
Eksiktir...
Oturdum bir gece vakti baktım dünyaya ;
Ne gök yüzü eskisi gibiydi ,
Ne insanlar insan gibi .
Ne gülüşmeler gülmeydi,
Ne ağlamalar ağlama.
İyi gelmedi bu kış bize
Sokaklara karlar yağdı ,
Erimedi günlerce
Her kaldırımda İzler kaldı
Silinmedi...
Bir kar yağdı erimedi günlerce
Sen kaldırımda açan çiçek;
Bir kanaviçeye işlenmiş gibisin
İlmek, ilmek
Vakit kerahat , odam karanlıkça,
Çalıyor radyomda hüzünlü bir parça
Güneş kayboluyor semadan,
Yelkovan ilerliyor ki durmadan...
Bi kar yağsada örtse tüm günahları,
Alıp götürse tüm kiri pası...
Giyse toprak kefenini,
Her sene ki ölümünü tazelese,
Günahlarından arınsa, yeniden dirilse...
Kalabalıktı günlerce etrafım,
Ne derdim vardı ne de evhamım,
Şimdi biraz yalnız,
Biraz da tuhafım...
Ne gelen var şimdi , ne giden;
Doğarsın ve başlar yolculuk,
İlk adımlarını atarsın ayağını yere vurup,
İlk kelimeler dökülür dilden biraz buruk.
Çıkmısın yola ne durulur,
Nede dönülür.
Bir yorgunluk var üzerimde , nice nedenden;
belki kurak topraklarımda
geciken yağmura hasretden,
Belki çilekeş ailelerimin bacalarından her gece tüten ümit dumanlarından ,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!