Ne büyüksün İstanbul...
Denizlerin büyük, camilerin büyük, köprülerin büyük, binaların büyük
Yetmiyorum sana istanbul
Güzelliklerini görmeye,düşlerini görmeye
Kayboluyorum bazen büyüklüğünde
En güzeli de denizlerin,
Akşamlar senden sorulur
Hiç uyumuyorsun İstanbul
Misafirin mi var, beklediğin
Yoksa eksik bir şeylerin
Fazlalık mı oldum, İstanbul sana
Benim yerimi mi dolduracaksın
Bugüne kadar hep kalemimle kazandım
Etmedim kimseye, el pençe u divan
Duayı ettim bir tek dergah u Mevlam
Bakar, sonra güler coşardım
Çoktu etrafımda 1 kuruş için merkepli kervan
NAR ÇİÇEĞİ
Nar çiçeğiydi rengi
Moru birakmak istemiyordu
Bazen de baskasi icin sariyi seviyordu
Sahi herseyi renklerle anlatmak miydi sevgi
Konuşmak istemezdim,küserdim denizle,
Martılar seslense de, kanadıyla, pençesiyle
Sen mi çözecektin sihirli değneğinle?
Ağlasam ortak olur muydun, mısralarıma?
Beyhude geçen gençliğime,
Barışır mıydın benle gezen gölgeme
Benim için 3 aşağı 5 yukarı aynıydın
Biliyorum güzelliğin 5 para etmez
Ama her nedense seni kaybettiğimden
Senin için 4 duvar arasında kaldım
Keşke ölseydim, düşşeydim dedim bu hicranımdan
Düşmedim ki hiç 4 ayak üstüne
Hasret dalgalari esiyo yüreğime
Değmesin kuru bi rüzgar içime
Sen değ içime ılık ılık
Yağmur yağsın Açsın gökyüzü
Sen sar tüm renklerinle üstüme
Tüm renklerim ol
Vezir’im yoktu benim,
Piyonlarım vardı, dedim belki vezir olurum
Sonra düşündüm ki gireceğim toprak aynı toprak
Boşver dedim, kalelerimi yıktım,
Şimdi Şah’ımla hicrandayım
Yaşamak güzel,ölüm olmasaydı
Barış güzel, savaş olmasaydı
Başlangıçlar güzel, sonlar olmasaydı
Barıştaki Ölümün başlangıcı güzeldi
Savaştaki yaşamın sonu olmasaydı.
Savaştaki yaşamın sonu güzeldi
Bazen sicak bazen soğuksun
Bazen deli bir akarsu bazen coşkulu bir denizsin
Bazen derde ilaç bazen bir zehir bazen de bir panzehirsin
Bazen toprağa rahmet bazen de yıkıcı bir dolusun
Bazen yüreklere akan serinlik bazen sırılsıklam bir sağanaksın
Bazen güneş ışığıyla birleşip bir gökkuşağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!