Çeyrek asır sonra gördün ben miyim
Bırakıp gittiğin genç ben miyim
Düşün bak hayalindeki ben miyim
Vücut benim ama ruh ben değilim
Yaklasinca elin kalbine koydun mu
Bıraktı
Bana bu yarayı bi. Gül bıraktı
Dikeniyle kanayan bir el bıraktı
Çare lokmandadır giderim sandım
Sızısıyla dolmuş bir sol bıraktı
GÜNLERDEN PAZAR
Bugün yolum bir Mezatçıya düştü
İçimde küllenmiş alevini sordum bende
Rahiçi nedir kaç akçedir dediğimde
Gülün dikeni affedilebilir belki amma
üZeri küllüyse alınmaz dediler
GİTTİ
Liseli yıllarımda gençlik çağımda
Tomurcuk halinde bir güle vuruldum
Aşka dönüştürmüştüm gönül bağımda
Yürek kapını açtığıma say dedi.
Bana bu gece biraz sen lazımsın biraz da
Karla kaplı bir tren yolu
İnce ince karın kapladığı tren raylarında
Bir elim cebimde bir elinle elim cebimde
Önce kara basmanın
Kütür kütür sesiyle isyanı
dünyanın merkezine yolculuk.
İmtihanla denildi
Trende yer almak
istersem bedeline katlanırmısın
Sen varsan hüküm Umrumda değil Di
Sarraf hassasiyeti gibi
Benimde baharım kırmızı bir gülün goncasıydı
Kanım akıtsa da dikeni sızımda izi kaldı
Söz geçmeyen yürek arsızı göynümün yoncasıydı
Canım acıtsa da kıymığı tenimde izi kaldı
Ben okumuyorum çiçekli güllü adının geçtiği şiirleri
İçinde bülbül geçiyorsa adın vardır diye bırakıyorum
Renk körüyüm diyorum adını aldığın çiçeği sorana
Gündüz kaçtım, gece de kara giymekten bezdim
Mezar taşım
Sustum da dinledim biraz
Anladım ki sivrisinek saz
Dinleyen çok anlayan az
Anlamayana davulda az
Yağmur altında tren yolunda şemsiye elimde
Raylara tek tek basarak yürüdüm yorgunluk dizimde
Bir söz duydum ayıramadım kulaklarımdaki sesleri
Dönüp baktım ardıma duyduğum şarkıların ayak sesleri
Yüzümü ıslatsa da yağmur gökyüzüne baktım
Yorumlarınıza açığım