RAMAZAN COŞKUN
Bin dokuz yüz otuz üç senesinde
Dünyaya gelmiştir Ramazan Coşkun
Temmuzun birinde yaz mevsiminde
Kayıda girmiştir Ramazan Coşkun
Çocukken haylazdır biraz şımarık
Tek erkek çocuktur suratı asık
Genç yaşta köyünden olur ayrılık
Gurbete gitmiştir Ramazan Coşkun
Nişanlandığında kararsız kalır
Süslenmedi diye ondan ayrılır
Köyde ona uygun kıza bakılır
Şefika demiştir Ramazan Coşkun
Antalya Alanya dolaşır gezer
Seyyar satıcıdır etrafı gözler
Alışverişlerde hep zarar eder
Bu işi sevmiştir Ramazan Coşkun
Dolaşır gezerek kitaplar satar
Otelde yollarda parayı harcar
Eşek yükü para hesabı yapar
Fakat görmemiştir Ramazan Coşkun
Köye geldiğinde yine boş durmaz
Yörüklere gider birazcık kurnaz
Naylon pabuç toplar ama satamaz
Dağlara serpmiştir Ramazan Coşkun
Siyasete girer kararlı durur
Demokrat partinin yanında olur
Sol görüşlülere kavgada vurur
Hapise girmiştir Ramazan Coşkun
Gazeteci diye kimlik çıkarır
Siyasetçilerden dostları vardır
Milletvekiliyle izmir’de kalır
Murada ermiştir Ramazan Coşkun
Darendelioğlu ilhan’ı sever
Ali Nail Erdem tanıdığım der
Zeki Efeoğlu dostluğu sürer
Evine girmiştir Ramazan Coşkun
Yiyecek getirse anadan korkar
Kızmasınlar diye onlara koyar
Evinde bir eşi üç evladı var
Başı dik gezmiştir Ramazan Coşkun
Köyde anasına kızar terk eder
Yakın olanlara vermeden haber
Almanyaya doğru yol takip eder
Ülkeden gitmiştir Ramazan Coşkun
İki yıl alınmaz ondan bir haber
Herkes kayıp oldu öldü gitti der
Köyde sevenleri yolunu gözler
Mektup göndermiştir Ramazan Coşkun
Almanya’da maden ocağındadır
Çalışırken göçük altında kalır
Kurtarma ekibi sağlam çıkarır
Zarar görmemiştir Ramazan Coşkun
Bir rapor verirler iş görmez diye
Sağlamım der kalır çok mesaiye
Bugün bile bazen dalar maziye
Türkü sevdirmiştir Ramazan Coşkun
Almanyalı denir kendi köyünde
Köylüler eğilir onun önünde
Türkiye’ye turist getirdiğinde
Onlarla gezmiştir Ramazan Coşkun
İzine gelince herkes toplanır
Açılan valizden insanlar alır
Beğenilmeyenler evine kalır
Yerlere sermiştir Ramazan Coşkun
Almanya’da on üç senesi geçer
Artık memlekete dönmeliyim der
Antalya’da bir iş kurmayı ister
Kararı vermiştir Ramazan Coşkun
Dükkan satın alır verir kiraya
Para katacaktır orda paraya
Kısa bir ayrılık girer araya
Bu işi sevmiştir Ramazan Coşkun
Almanya’ya döner eşle birlikte
Ev eşyası mallar gelecek ekte
Hep güzel şeyleri hayal etmekte
Çileden bezmiştir Ramazan Coşkun
Bir vagon kiralar eşyayı yükler
İstanbul’da onu iki tır bekler
Antalya’ya doğru yolculuk sürer
Mallarla gelmiştir Ramazan Coşkun
Dört kızı üç oğlu rahat edecek
Şehirde yaşayıp yüzü gülecek
Mutlu ve neşeli hayat sürecek
Çileyi yenmiştir Ramazan Coşkun
Bir ev kiralıyor bahçe içinde
Kırcami bölgesi sahillerinde
Ev sahibi hacı Allah dilinde
Ona güvenmiştir Ramazan Coşkun
Almanya’dan gelen mallar değerli
Hacı der hırsızın değmesin eli
Burada kalırsa alır ahali
Haklısın demiştir Ramazan Coşkun
Hacı evindeki depoyu verir
Mallar arabayla oraya gelir
İçeriye konur kapı kitlenir
Eliyle dizmiştir Ramazan Coşkun
Köyden getirilmiş evin eşyası
Zor olur dükkanın boşaltılması
Böyle başlamıştır esnaf olması
Bir yola girmiştir Ramazan Coşkun
Zücaciye satan bir dükkan açar
Mevlana pazarı diyerek başlar
Raflara bol çeşit farklılık koyar
Yerlere sermiştir Ramazan Coşkun
Satar Almanya’dan gelen malları
Dükkana harcanır tüm paraları
Derki depodan da alıp onları
İçeri girmiştir Ramazan Coşkun
Kapı kilitlidir duvarlar sağlam
İçeri girerler değil mallar tam
Şaşırır düşünür çeker fazla gam
Oyuna gelmiştir Ramazan Coşkun
Hacı öderiz der olayı bağlar
Düşük değerlerden senet imzalar
Senet vadesinde verilir mallar
Bunlar ne demiştir Ramazan Coşkun
Çalınan mal gelir para yerine
Tahmin ediyor ya inmez derine
Kavuşamamıştır hayallerine
Hacıyı silmiştir Ramazan Coşkun
Evine pazarlık yapmıştır önce
Almaktan vazgeçer hile görünce
Çevresinde herkes dosttur sürünce
Hediye vermiştir Ramazan Coşkun
Evine gelene eşyalar verir
Dükkanda durana hürmet gösterir
Elde olanları yeyip bitirir
Fazla sevilmiştir Ramazan Coşkun
Devran böyle dönmez sermaye biter
Etrafında olan dostları gider
Dükkan zarardadır tam iflas eder
Tükenip bitmiştir Ramazan Coşkun
Almanya’dan almış sigortasını
Ödemesi zordur bağkur farkını
Güvence altında değil yarını
Kendinden geçmiştir Ramazan Coşkun
Pazarlara çıkar seyyar olarak
Bir el arabası ayarlayarak
Bilmez vurmasını her saça tarak
Sokaklar gezmiştir Ramazan Coşkun
Mahallede cami ihtiyacı var
Önderlik yaparak bir dernek kurar
Müftüden izinle bağışlar toplar
Çok emek vermiştir Ramazan Coşkun
Ufak tefek satar kazanır para
Hediye çok verir düşüyor dara
Borcu ödeyemez satıcılara
Çıkmaza girmiştir Ramazan Coşkun
Yaşı ilerliyor çekemez gahır
Üzülür, kahrolur dostlar dağılır
Kısmi felç olarak çaresiz kalır
Hayattan bezmiştir Ramazan Coşkun
Hamdolsun allaha bu durum geçer
Pazara gidemez ticaret biter
Evinde oturur camiye gider
Ümidi kesmiştir Ramazan Coşkun
Ufak adımlarla sokağa çıkar
Bahçesine iner ağacı sular
Camiye giderken etrafı tarar
Ömür tüketmiştir Ramazan Coşkun
Dört kızı üç oğlu baba der ona
Sevgisi fazladır torunlarına
Saygı duymak gerek hatırasına
Hayatı sevmiştir Ramazan Coşkun
Niğmetullah UÇAR
Antalya
02.03.2008
Kayıt Tarihi : 25.3.2008 09:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Niğmetullah Uçar](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/03/25/ramazan-coskun.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!