Yaz yağmurlarını senle sevdim
Aniden ıslanmak sevda bulutlarıyla
Gözyaşına karışan damlalarını
Toprağın bağrına gömerek
Filizlenen muhabbet tohumlarıyla sevdim
Ey böyle hödük duran sersem
Niyetin nedir ah bir anlayabilsem
Attığın oltaya vurmuyorsa balık
Suç balıkta mı olurmuş behey alık
Çiçekleri soldurdun daha baharda
Yürümeyi unuttun uçsuz bucaksız yollarda
Gökyüzüne açılan bir kuyuya çizilmiş resmini çekiyorum.
Derinlerde yıldızların ışığı yansıyor gözlerine yakamoz yakamoz.
Buğulanmış bulutlar sarınca gönlümü sende kayboluyorum.
Dolunaylı geceleri doldurup yüreğimdeki korları söndürüyorum.
Baktığın aynalar muallak bir utanagaçlıkla gölgene imreniyor.
Gayret et sende biraz ey hayret
Tut ellerinden tatlı tatlı hayalini seyret
Tüylerini titreten sert rüzgarı beklet
Kopar dikenlerini gülün hafif hayret
Beylerin sofrasında yediysek köfteyi
Durup dururken nereden çıktın
Hiç mi insafın yoktu
Haberin yok muydu insanlıktan
Olmasaydı gözlerim olmasaydı ellerim
Yüreğimi bağışlasaydım organ vakfına
Sana bunları söylemezdim asla
Gökyüzü karanlık mavisi bu akşam
Çiçeklerin ılık kokusu yayılır sokaklarda
Suskun köpekler gibi sessiz duvarlarda
Gecenin çocukları yağmura durur selam
Perdeler kapanınca hep yıldızlar yanar
Gözlerini düşürmüş ağlıyor sima
Islak mendiliyle damlaları siliyor ama
Hıçkırıklarla inliyor yer ve sema
Bulutlar yağmur bekliyor ağla sima
Zaman dostun olmuş sırrını ele verme
saat tatili gösterir, vakit yılbaşı
tencerelerde buğulu bir hindi aşı
neden böyle olduk körle şaşı
muamma ama tuttu illizyonik aşı
feryad güneyde, kuzeyde şaşaa
İlk ninnimin, ilk masalımın
Bahçede çalışan Ahmet Ağamın
Dolmuşta çağlayan Ökkeşin
Manav Hayrinin, bakkal Osmanın
Beşikteki bebeğin eşikteki dedemin
Dilinde sen varsın Türkçem
Açılır gökler gözyaşımın hürmetine
Sevaplar günahın saçını örter
Eller en has duayı bekler
Ellerde yalnızlık sürer
Rüyalar sabahlara dalar
Görülenler neden bu kadar uzun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!