Ne güzel uyudum, rüyaya daldım,
Bir gece kapımı çaldı Ramazan.
Ne hatâ ettim de içeri aldım;
Uykumu yarıya böldü Ramazan.
Dedim:’Hayır ola gece yarısı”
Dedi:”Kınayana olsun darısı”
Meğer onu evden kovmuş karısı;
Otuz gün misafir kaldı Ramazan.
İnsan usanıyor, candan beziyor,
“Sabır ver Ya Rabbim”deyip kızıyor.
Hiç durmadan köşe-bucak geziyor;
Akşam gitti, sabah geldi Ramazan.
Dedim: ‘Bak, rüşveti alıp kırışan’
Dedi; “onlar sevap için yarışan”
Bize baktı, çoluk-çocuk perişan;
Bıyığın altından güldü Ramazan.
“Pirzola yemedim, viski içmedim,
Ömrüm bitti orucumu açmadım,
Çalıp çırpıp Avrupa’ya kaçmadım”
Deyince sarardı soldu Ramazan.
Yüksel’im borcumuz varsa öderiz,
İnsan hakkı için Hakka gideriz.
Dedim: “Sen hele öl, bayram ederiz”
Arife akşamı öldü Ramazan.
21.12.2000
Ozan BindebirKayıt Tarihi : 29.10.2008 20:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanın Tanrı'ya borcu var mıdır? Tanrı'nın insandan alacağı var mıdır? Varsa eğer, Tanrı'yı kula muhtaç gibi kabul etmiş olmaz mıyız? Her türlü kötülüğü diğer zamanlarda çekinmeden yapan insanlar, oruç tutarak günah affettirebilirler mi? İnsan aç kalmakla erdemli olmayı öğrenebilir mi? Daha neler neler... Bunları sorguladım. Soyut bir kavram üzerinde kişileştirme yaparak...
![Ozan Bindebir](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/29/ramazan-63.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)