Yoruluyorum, eskisi gibi değilim artık.
Ölüm kapısından sesler geliyor, tık tık
Yokuşlar değil, bayırlar yoruyor insanı.
Meydanda vuruyorlar, ellerini açanı.
Fayda vermiyor eskisi gibi ilaç.
Meyve vermiyor, çok kere diktiğim ağaç.
İki tezat arasında gidip geliyor çağlar,
Düz yollar ve uçurumlar.
Ve artık ulaşamıyorum, istediğim yere.
Ve artık erişemiyorum, köprü denen illete
Hep bir ramak kalıyor mutluluğa.
Menbaından çıkan su gitmiyor, dağlardan oluğa.
Kanadım kırık, erişilmez artık diyarlara.
Yüreğim buruk, yanaşılmaz artık limanlara
Hedefler hep kara tahtada.
Bense hep yolun başında.
Gitmiyor artık tekerlek, ittirmek ne çare?
Gidilecek yer belli, iki metrekare.
Belki mutlu olur, belli bir yığın.
Bazıları üzülür, bazıları şaşkın.
Mutluluğa ramak kaldı, biliyorum.
Ölüme de her geçen gün, daha da yakınlaşıyorum.
Mesafeler sorun değil bundan sonra,
Artık birbirimize ulaşmak için,
Değiştirmek lazım mekanları ve hayatları...
Kayıt Tarihi : 10.4.2021 02:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!