Ramak Şiiri - Can Habip Türker

Can Habip Türker
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ramak

I. Hadron
yañırlı bir at gibi şehir
hassas yerlerinin farkında değil
gözüme gözüme bir -ra bir düzleştirmek çabası
şimdi kenarında hassas
şimdi karanlığımda karak
boğazımda, parmak uçlarımda
ensemde, sesimde, kaldırımda
metroda, otobüs camında idiğim ramak
karaltına sokuluyorum

göğsüme taze sayarak sayıları ikişer üçer
hakikat yarası böylesine mendebur
hırpani, şehvetli ve dindar
şehri kuşkulu şehri büzmecik şehri ikircik taşla
kalabalığım -rak -rak sayamayacak kadar kendimi
her kitapta, gazete, dergi, internet sitesinde
anlam bayii keş, parçalı an Lacan bir deriden ibaretim
bilseniz ne sak uyur, ne fahiş dilime ikiz ünsüz
baz yerime duyarlı kablolarımdan hastayım
hassas yerlerine göğ basmış barlı arkaik karışıyorum şehrin
olmaya eğiyorum kendimi
hadron çarpıştırıyorum baz Türkçe iyerek kad kadavra
-ra bir bulmak kaygısı, o sokaktan bu sokağa ramak
darası kasılan kemik raksı
kızak üstünde birbirine değmiyor manavın sayma sayıları

her birine imreniyorum, sayın beni diyorum
erkesi küpünde ergen us ipinde cam, içinde baz
bilinçdışımdan içime benim de kusun
anlamlanır ihtimal karaciğerimden dilime inen safra
çözün beni!
Taksim-Sultanahmet arasında çaputlanmış varlık ağacıyım
mest oluyor dalıma konan mantık yasaları

II. Higgs Bozonu

iç gürültüsünü bastırıyor zekam, cüretim beti benzersiz
ayaklarımdan dilime uzanan damardan baskın yedim
her yerim şehvetleniyor dirilerin barlanmasından
şeytanıyım ben bu gök kubbeden düşüveren acıların
soydukça müstehcen, kuşkulu –ta varımlık
anlaksız bir us gibi sıçrıyorum burun deliklerine
şeytanıyım ben bu gök kubbede kendiyle diz dize
dolduruyor boşalmış ağzını ağzımla uz
ağzımla bozunuyor bozonum

karanlık yerimden tözüktüm dinç ve ışıl ışıl
düz yerinde sabitliyorum yeri
kavramla bezedim çarşı ve sokakları, tüm teorileri sentezledim
istesem, acılar anlamını yitirecek
zonklayacak gözlerin fersizliğinden işaretler
şeytanıyım ben Higgs alanında bu apaçık muğlaklığın
kabuğunun altında kav, kapramında göveriyor gövdem
bozunuyor bozonum
acının neşeye ramak göbek bağından çatılmış bu akıl
soydukça müstehcen, kuşkulu –ta varımlık
şeytanıyım ben bu Higgs alanında tüm bağdaşmaz teorilerin

III. Ramak

başını yana eğmiş, usulca bir anlam, usulca bir an,
bir tapılmış –ta kanak
vapurun kalbi gibi gürültülü seni düşünmek bir kara
deliğin ağzıyla
kendim eksik, kendiler çok bu kemik tasında açık bir
bilimi sırlandırır gibi simyevi
bozunuyor anlam kısık sesime, amfiden yayılıyor aklım
kesik başım koltuğumda
kendimi çıplak, kendimi boşalan bir havanın –ra ramak
yutmaya başlıyorum bir kara deliğin ağzıyla

bir hırdavatçının sahiplendiği gibi sahipleniyorum dünyayı
safsata teorik çözümlemelerim, görünüşler muğ, görünüşler yalpa,
demir bağlarla içten sırlanmış özler
ağlanmış sanki bilinmez bir dilden muğseni
düşünmek bir kara deliğin ağzıyla
terli bir şapkadan çıkmış nü kendimin imgesi
düz çatılmış ayaklarıma uzam –ra ulamsız
bir hece hohlayın içimdeki cana
seni düşünmek bir kara deliğin ağzıyla uyanmış kök uykum
kimsin sen, biliyor değilim
varsın ya da hep ramak öznelliğimin boş korrelasyonuna

Can Habip Türker
Kayıt Tarihi : 1.12.2021 22:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Can Habip Türker