Rakı Ataleti Feylesof Devinimleri

Niçe’ ye söyleyin ağlamasın artık tanrı burda
İnsan buysa üst’ü de kalsın zaten birader
İntihar eden filozoflar falan vardı bilmem neciler
Çok rica ederim bir kere de bizim masamızda ölsünler
Şu kafaları bir değiştirelim
Kadehe rakı sonra konulur önce su
Bir rakı içecez septist kesiliyorsunuz bütün masa
Bi spirütüalist olun iki dakka
Müzik bile musîki oluveriyor içerken de
Size ne oluyor amına koyayım
Şikayet döşeniyorsunuz kavuna karpuza
Garson
Şopen’e söyleyin biraz iyimserlik ayırdık ona da
Bu kadehten sonra bizzat yanına gidip mutsuzluğundan da öpücem hatta
Hepinizi öpücem tek tek öpücem bırakın öpücem
Sen biraz Aristo getir ortaya mantıktan bahsedicem
Bu bilim adamlarının da amına koyucam da
Güvenemiyorum bu çağın üçkağıtçı filozoflarına
Bu ne biçim Aristo garson askerliğini yapmamış daha
Götü donmamış ayazda mantıktan bahsediyor burda
Sen bunu al
Neşet Ertaş aç bizim masaya
Şöyle yaz hesaba
Mevlam ayrılık vermesin gökte uçan kuşa Leyla
Yaz yaz
Bir de şiir yaz Orhan Veli’den içinde balık olsun,mezgit olsun,levrek olsun,şişede olsun
Sopen’in masasına Aşık Veysel götür biraz
Beyin amcıklaması geçirsin
Sen bunları bizim hesaba yaz
Bizim hesabı da hesaba yaz
Materyalist olunca öderiz kaçmıyoruz
Hesabın yanında bir de karşı manifesto yaz das kapitalizme
Siz yüz veriyorsunuz bu adamlara de
Dükkanın sahibi komünist olucak diye bi kaide mi var de
Ama liberalliğini de bozma
Biz içerken Marksistiz sonrasını karıştırma
Yüzlükten sonra akılcılık yapmican aga bi masada
Nü çalışırım şimdi sahibine de sana da
Şu kadehleri hızla tokuşturalım beyler
Ne güzellikleri harcadık hep ayık kafayla
Fröyd haklıydı biraz
Az biraz da Adler bu alengirli konularda
Çirkin doğan kızlarına içelim dünyanın
Ve güzel kalamayanlarına aklımızda
Garson masamız varoluşmaya başladı inceden
Çağır Sartr’ı çıkıp otursun muhabbetin ortasına
Hey Kant
Benim saçları fikirlerinden fiyakalı dostum
Alamancı dostum
Nasıl eleştirel oluyor fikir rakıya düşmeden bize biraz anlatsana
Hegel içmiyorsa sen iç piç mecbur muyuz ikinize de dert anlatmaya
Güzelleşen kafalar değil çirkinleşen dünyalar içtikçe
Garson şu kemikleri de ayır Pavlov’un gariban köpeğine
Bizim masadan bir yer ayır köpeğin de burjuva Pavlov’una
Ziyafet teorimize bir Aynştayn bul acele
Yan masadan bir sarhoş gelsin bizim masaya mesela
Olric gelsin, Selim Işık gelsin, Özbencilliğimciğim gelsin bunalım versin
Komt gelsin sosyoloji versin, Fırom gelsin psikoloji versin
Sokrat gelsin şu cevaplara güzel sorular versin
Nivton gelmesin bir elma tabağı göndersin yeter ortaya
Arşimete söyle buz getirsin bize bir gümüş tasta
Hatırımız yoksa itirazımız var Müslüm Baba’dan
Hatırımız için ölecek bir hasta getir şu masaya
Sıcak bir intihar getir Kamus’tan itirazı yoksa şu yalan dolana
Sezen Babanın bir şarkısına benzeticem suratını garson
Dilimin ucunda
Şu surat içine sinerse senin de kıyametin gelsin garson
O alacası içinde fesatla
Sen hangi günü gen edicen be garson bu sıfatsızlığınla
Kızma ama
Bilmediğin şeyler var garson
Dinle neyden
Bergsoncu bi çay demle önce bize Russell’in çaydanlığında
Pragmatizmin ilk doğrusu çayı vaktinde yetiştirmektir kafası karışan bir masaya
Kim ki bilmez meyle seyrelmiş çayın tadını ve tütünün ve gizemin
Şiir ona biraz Hayyam’dan bahsetmektir işte garson
Her şiirin bir düzeni olmalı bir düzüleni
Her mutlunun bir üzeni olmalı mutlaka
Kimi sevmeyi üzer garson
Kimi üzmeyi sever
Bağzı şeyler tehcir meselesi
Kimi Küçük Prens sever kimi Prens Makyavelli
Bu sene de şampiyon biz değiliz garson
Yediğimiz gollerden belli
Garson
Bu sikik muhabbet biter mi böyle
Sen bize fincanda durduğu gibi duran bir kahve getir
Bir felsefetör getir mermi yağdırsın fikirlerimize
Sen bize yazıldığı gibi okunan bir feylesof getir son son
Ya olduğumuz gibi göstersin bize bizi
Ya gösterdiği gibi oldursun şu zalım dünyayı
Nihayetinde dünya
İçtikçe dönen kutuplardan basık bir yuvarlak masa
Değil mi garson?
Ağlama garson