Rahman’ın misafirleri - Garib Çoban

Kalbini takva mührüyle mühürlüyenlere aşk olsun buyurdu Şahım
Herkes sonucunu bilmek ister, biz garibler başını bilmek isteriz dedi Pirim
İsimler gösterdiği yolda yürütür gönülü dedi Mirim.
Her sevgi sorumluluk ister, kendine yüz çevirme dedi Miskin
Herşeyin hakkı var üstümüzde, tek almadan veren y/aratandır dedi Zahit
Her şey değişerek nefsini terbiye ederek yaşıyor dedi İhtiyar Bilge
Benim aklımın kıt oluşu neden?.. dedi Aklı Kıt Adam
Doğruların görünmeyen orduları vardır dedi Mahallenin Delisi
Sen nefsini müslüman etmeye b/ak, teheccüt vakti kapı açılır ey gönül dedi Hırkasız Derviş
Beğendim bu kadını, uyumlu kar taneleri gibi musikiyle, açmış dua ediyor gönlü dedi Abdal
Kendine gel gezileri yapta, nice uygarlıklar ne şartlarda yaşadı müze deniler yerlerde bir zamanların ihtişamlı kentlerinde dedi Garib Çoban
Yola çıkta yol anılarını yaz, ‪gez, gör anlat ki, gönlündeki kendini keşfedebilesin dedi Boşvermiş‬
‪Sen kar topu oynamakla huzur buluyorsun uykuda, gökyüzü melekleri kar topu oynarsa ne olur halim diye hiç düşündün mü?.. dedi Deliler Şeyhi ‬
‪İnsan şefkatle ayak uydurmuyor sevgiyle duaya, tökezleyerek çığlıklarına kulak tıkıyor dedi Meczup‬
Kanaat edene ne mutlu dedi Üçler
Ve kar taneleri meleklerin tövbesi gibi dedi Yediler
Sıkıcı bir gösteri insanın insana uzaklığı.
Gülmek gelmiyor kimsenin içinden, merhametsiz duygularına dedi Kırklar
İç dünyası güzel ahlakla süsleyenler şehitler menziline ermiş olur dedi Erenler
Allah’a karşı yalan söyleyenler sarmış her yeri dedi Türbedar
Hz. Peygamberi dünya gözüyle göremesede yolunda seyran edenler garib dedi Sufi
Dost bahçesine, dünya denen balçıktan çıkaran hakikatlerin adı sevgi dedi Fakir
Acaba benim halim Allah Rıza için uygun mu?.. diye düşünene aşk olsun dedi Sokak Çocuğu
Sizin, su içerken çocuğunuz öldü mü, hiç dedi Mülteci
Ben Yusuf gibi kuyudayım sen yukarıdan bağırıyorsun ey nefsim dedi Neyzen
Dine ayrık buyrukları tutanların, hakk yolunda terazisi olur mu?.. dedi Aşk.
(Y.ed - Aşk Sofrası Albümü)