Cipim çoktandır hazır gitmeye memlekete,
Ben de izini aldım değmeyin gayrı keyfe.
Fidanlarım yerleşmiş benden önce cipime,
Yaprakları sallıyor haydi geç kaldık diye...
Cipim dediysem sakın sanma koca alamet,
Dağa taşa gidecek başka yoktur keramet.
Fidanlar, cipim ve ben yola çıktık Maraş’tan,
İstikamet Karaman Sertavul’dan Çamlık’tan.
Keyifliyiz hepimiz, güzel bir yol olacak,
Akşama varmadan da hepimiz kavuşacak.
Fidanlar toprağına, cipim sokaklarına,
Ben de ata yurdumun varacam kucağına.
Bu güzel duygularla yoldayız, gidiyoruz,
Hava güzel yol sakin günü gün ediyoruz.
Baharın ilk günleri hava da biraz serin,
Keyifliyim izi yok üstümde gam, kederin.
Neden sonra ulaştık bahçe otobanına,
İnsan hayran kalıyor yollar padişahına.
Yol da ne kadar sakin, sanki bir tek ben varım,
Yolu kim yaptırdıysa ona bütün şükranım.
Ardı ardına tünel geçiyoz peşi sıra,
Ardımda bir çok şehir bırakıp sıra sıra,
Varıp bu sakinlikte bir kamyon yakaladım,
Kamyon sinyal verince ben biraz durakladım;
Önde de kamyon varmış ben onu hiç görmedim,
İkisi de tam yüklü ben onu bilemedim.
Yolum orta şerittir ayrılmam sağa sola,
Bekledim ki sollasın acelem yok nasılsa.
Bir kamyon bir kamyonu nasıl da zor sollarmış,
Beklemek mi boşuna moralleri bozarmış,
Karar verdim artık geçecem sol şeride,
Ama önce bakayım gelen var mi geride?
Aynadan iyi baktım boş ufka kadar boş,
Sinyale de gerek yok rahat sollarım ne hoş.
Cipime haydi dedim sollamaya başlıyoz,
Yüklüsün belki ama sana güveniyoruz.
Yolda kimseler yok iki kamyon bir de ben,
Üçümüz de kol kola gidiyoruz bir görsen.
Derken birden aniden aynada flaş yandı,
Peş peşe sellektörler belki on kez uyardı!
Sollama imkanı yok dusecegim geriye,
Ama o daha da zor adam almış seriye.
Yapacak başka şey yok bastım ben de frene,
Zorlamasaydı beni şimdi de o düşüne! ..
Güç bela sığındık kamyonun gerisine,
Şeridi de boşalttık araba iyisine! ..
Siyah bir arabaymış yanından geçti hemen,
Rahim beyinlilerin ah çektikleri türden,
Ne kadar da önemli adamlar belki bunlar,
Ben engelledim sanki pek aceleleri var.
Artık onlar önümde ben artık rahatladım,
Yan cam açıldığında ne yaptı anlamadım!
Çıktı camdan dışarı uzunca ince bir kol,
Belki el sallayacak, aman Kazım sakin ol!
Son gücüyle fırlattı bir bira kutusunu,
Üstelik boş da değil görsen savuruşunu...
İsabet de ettirdi, adam hünerli imiş,
Ön kaputa çarptırdı içi tam dolu imiş!
Sonra da cam kapandı yola devam ettiler,
Cipimin her yanını birayla kirlettiler.
Yuh be rahim beyinli seni küçük insansı,
Bela için yakında yakalarsın sen şansı!
Silecekler çalıştı, sular da fışkırkırtıldı,
Bana bir şey olmadı attığın insanlıktı...
Yaklaşık on dakika sonra vardım gişeye,
Arabalar dizilmiş bir seyler beklemeye...
Polisler yolu kesmiş araç durduruyorlar,
Kuyruğun en sonunda bana bira atanlar! ..
Yakalanmış radara sırasını bekliyor,
Polise yaklaşınca bana hadi geç diyor.
İyice yavaşladım cama biraz yaklaştım,
Ben de kolum çıkarıp bir güzel el salladım...
Hoş çakal rahimbeyin sana da bu yakışır,
Dil varmıyor demeye başka bir şey yaraşır! ..
Kayıt Tarihi : 8.12.2016 23:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!