haftanın belli günlerinde belli saatlerinde
Moskovanın Sesi Radyosu, Buda-peşte
Almanyanın Sesi Radyosu Doyça Velle
Sofya, Kıbrıs Bayrak radyoları
kısa dalgadan yayın yaparlardı,
Meteoroloji ilçelerin bile hava durumlarını
Polis radyosunda ise kayıp insanları,
eşyaları, bulunanları sayardı
hemen ardından ve aralarda
o günlerde meşhur olan ancak
Ankara Radyosunda
duymaya pek alışık olmadığımız
“hafif müzik” parçaları çalınırdı
Ajdadan, Alpaydan,
“her tepenin ardında bir ceylan vardır
her yiğidin gönlünde bir arslan yatar
işte böyle aşk böyledir
dağlara düşer dert söyledir.”
ancak çok fazla istek alırdı
Abdullah Yüce şarkıları
ama ille de
“uzayıp giden o tren yolları
açılıp sarmıyor yarin kolları..”
“Erzincana girdim ne güzel bağlar,
Erzuruma vardım dumanlı dağlar
elleri koynunda bir gelin ağlar
oy anam anam nasıl dayanam”
bir de bilgi yarışması proğramları olurdu
daha canlı, daha dinamik
“beşi bir yerde-beş bin ceplerinde”
“işte sorusu nedir doğrusu”
“doğru mu-yanlış mı”
yarışmaya katılanlara mutlaka
“boş zamanlarında”
ne yaptıkları sorulurdu
herkesin cevabı diğerlerinin aynısı olurdu
kitap okurum, müzik dinlerim,
sinamaya-tiyatroya giderim
kızların hatıra defterlerinde de aynı terane
evler dolusu kitaplar nerelerde
Kayıt Tarihi : 7.9.2007 16:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Çelikli](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/07/radyo-ii.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)