Yelkovanı kırılmış
amaçsızca debelenen
bir köstekli saat,
Fırtınaya tek başına
direnen radika,
Yağlı urgana götürülürken
Hayatın arasına
Ayraç koymuş bir insan
Karanlığın göğsüne ilişmiş
Bulanık bir su
Yavaş yavaş tükenen
Tırnaklarımın arasına
hayatı biriktirirken
Ayın otuzikinci gününde
Arnavut kaldırıma düşen
bir yağmur damlası
Ayazda karanlığı yırtan boza sesi
Taşra mahallesinde bir soba dumanı
Gavrilo Princip'in silahından çıkan
mermi gibi geldin Radika
Kömürden kara,
denizden mavi
ve ormandan yeşil gözlerinle
En sevdiğim şarkının
nakaratı gibi geldin Radika
Sanki her şey senin gelmen içindi
Sanki her şey sana yenilmem içindi
Benim gözlerimden sana bakmak
Dünyaya ayn-ür rızâ ile bakmaktı
Seni sevmek günaha değen sevaptı
Radika sen bilmezsin
Kendime sorardım
Ateşin içine düşmek mi,
içine ateşin düşmesi mi
daha yakıcıdır diye
Cennetim alevler içindeyken
Anladım asıl yakıcı olan
Ölmü donduran
Bakışlarındı...
Kayıt Tarihi : 24.5.2022 15:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!