keşke burada olsaydın
kalbim ellerinde vuracaktı
sana yazdığım her mısra
beni bırakacaktı avuçlarına
sen istemesende parmaklarında sıcaklığım dolaşacaktın..
seni sevmiyorum dedin
bir yıldırım indi kollarıma
tüm kuşlarım havalandı
kalanlar suskun yada ölüydü
en zaten göçmen kuşlar yurduydum
tüm yolculuklarımı vurdun,
unutulmuş artık eski şarkılar,
hiç bir mısra içimizden geçmiyor,
çatısız akşamlar yıldızların üstümüzde sabahlayışı,
şiir kitaplarında ayraçlanmış sayfalar,
hiç bir ezgi bize unutturmuyor ince yazılmış isimleri.
uzaklarda bir kadın uyuyor belki şimdi
belki yorgun düşünmekten
duygu fırtınalarından..
hasta belki boğazı yanıyor
sevdaya dair ettiği sözlerden..
içi ağrıyor ateşi var..
o bembeyaz gelinlikli saçlarını zamana inat savuran
güzel kıza hayata...kaldırıyorum..gözlerimi..
sancısı.eksilmez ayçok sevdiğimizden midir nedir ayrılık ve bitişin
sırtımı yasladığım her yerde bir tedirginlik..
başka bir ses çıkmıyorki
ismine rehin dudaklarım
neyi söylesem sensin
nasıl kurtulurum şimdi
adın zaptetmiş dudaklarımı
ateşlerde tenim..
çok severdin ya karanfilleri
öyle bir kokusu yoktu ölümün
çok aradım
nihilist bir kaygıyla
yüzü kaybolmuş kadınlar buldum
içi boşaltılmış
bizler arka bahçelerde çırpınan birer güldük..
kar yağıyordu kırmızıya ve gülüyorduk..
bilmezdikki bir tek japon aslımız severdi karı ve soğuğu..
bizki bizi çok sevdiğini düşündüğümüz allahın evinde..
güldük ve solduk..
insan eşrefi mahlukattı çok büyüttük bunu içimizde
şimdi ne kaldı bizden geriye
ayrılığımızdan
eğer kelimesel sevişmelerimizden
doğacaksa bir mısra
adı hüzün ve ayrılık olacak
sen hiç üstüne alınma
geçmişim karmaşıktı
doluydu
ama kirli değildi hemde hiç
uzak olmak için mahkeme tutanaklarına
onu kral mezarlarına gömdüm
üzerinden adını bilmediğim nehirler akıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!