Rabbime Ramazan Mektubudur...

Geceyi gündüze katıp,
Günden karanlığı çıkaran
İncirin, zeytinin ve rummanın Rabbisine...

Eriştiğim ramazan ayının verdiği,
Cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığı müjdesiyle,
İlahi emirlerinize uymadığım,
Hata ve füsukta çoğu zaman ileri gittiğim,
Sağımı ve solumu koruyup gözetmekte nefsime yenildiğim,
Işığın hüzmelerinde hayat ararken,
Evrenin güneşine gönlümü kapadığım,
Toplum içerisinde yaşarken,
Türlü imtihanlara tabi tutulduğumda,
Hep kaçmayı tercih ettiğim sizce malumdur.
Her biri hakkımda zabıt tutan kiramenler tarafından kayda geçirilmiş olup,
Huzurunuza getirilişimde yüzüme çalınacaktır.

Gönderdiğiniz elçinizin,
“Her kim inanarak
Ve karşılığını Allah’tan bekleyerek
Ramazan orucunu tutarsa
Onun geçmiş günahları bağışlanır''
Buyurmasına binaen aldığım cesaretle
Orucumun bu ilk gecesi
Kiramen memurlarının tuttukları zabta mukabele olunsun diye
Bu sayfayı dünya hanesine kayıt ve mühür ettirmeyi diledim.
Taki bedenden can çıkıncaya kadar dursun,
Aminlerle ahir zaman dostlarının mührü vurulsun istedim.
Muhakkak ki her iş Sizin dilemenizle olabileceğine göre
Hafsalamı kasıp kavuran aşk dilenciliğime
Sizinle nokta koymak istedim…

”Ramazan ayı sabır ayıdır.
Sabrın da sevabı cennettir.
Ramazan ayı Allah’ın Kullarını gözetme ayıdır,
Mü’minin rızkının arttırıldığı aydır.
Bu ayda her kim bir oruçluya iftar verirse,
Günahları mağfiret olunur,
Kendiside cehennem ateşinden azad olur,
Oruçlu kişinin sevabından hiç bir şey eksilmediği halde
Onun tuttuğu orucun sevabı kadar sevap yazılır''
Diyen ol habibinizin sözlerinde sabrı yaşayamamayı,
Zulme karşı duran müslümanları gözetmeyi unutmayı,
Cehennem azabını görmeksizin,
İşlediğim günahları düşünerek vaad ettiğiniz mağfiretinizi,
Lutfunuzu, ihsan ve kereminizi arzulayıp
Sevdiklerimi de yüreğime toplayıp
Şu dakikalarımı huzurunuza verdim.

Bir şehri ramazandır gece ve gün.
Ufuklarımda mağfireti müjdeleyen güneşimin ta kendisi.
Umudumun takvaya eriştiği zembilli haresi.
Yüreğimin en derininde,
Dünyanın hanesinde,
Kız kulesinin yamacında,
Fatih' in kuşesinde,
Erimiş bitmiş bir aşkın halesinde,
Sözlerim aşknüma bir mahçupluğun ifadesi.
Kabul buyur ey muktedamın rabbisi!

Aşknüma,
Ahir zaman kulunuz,
Günahlarının kölesi..