Rabbim! Zikrederken senin ismini,
Ruhumu bir sevinç, güzellik aldı.
Her mahluk, akseden aşkı-sevgini,
Aldı da muhabbet sırrına daldı.
Feza denizinde gider Yerküre.
Bir beşik hâlinde canlı her türe.
Bildim ki, nimetler layık şüküre.
Şu kul, dergahında kapını çaldı.
Hâlıkım, Sultanım, Rabbimsin benim.
Zerre zerre anar seni bedenim.
Ey yoktan var eden! Ey can verenim!
Mânâ deryasında cismim ufaldı.
Seni ananları, Sen de seversin.
En aciz ânında imdat edersin.
Rezzaksın; âleme rızık verensin.
Her mahluk isminin nurunda kaldı.
Güneşin ışığı yere gelirken;
Parlak yıldızlar ve ay, süslenirken;
Karanlık, 'dağılmaz-bitmez' denirken;
Nur'un varlığında yeis azaldı.
Rabbim! Gözümde yok şahsi bir tasa;
Ne istiflenmiş mal, ne yüklü kasa.
İsminden yüz dönen boğulur yasa.
Bu kul, benliğini, Mevlâ'ya saldı.
(3 Şubat 1992)
İbrahim Faik BayavKayıt Tarihi : 15.4.2006 11:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Faik Bayav](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/15/rabbim-16.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!