Rabbimizin kulağının zarıdır,
Avuçlarımızı açtığımız semamız.
Bizi duysun diye açılmamış mı avuçlarımız,
Boş dönmeyen dualarımız…
İçimizle dünya arasında ki dışımız,
Mihengimiz oluyordu, utanç duvarımız.
İmgeleşiyordu dışımız içimiz de
Zira; bizi biz yapmaktaydı vicdanımız…
Kayıt Tarihi : 4.1.2006 09:16:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Boş dönmeyen dualarımız…
/////////////////////////////////////////////////////////////////
Allah'ım!
Allah’ım! Sabır ver bana, yüreğim çok daralıyor
Almıyor aklım şaşkınım, dünyada neler oluyor
Ne ister ki bu insanlar, her biri nefret soluyor
Yalnız senden bekliyorum, inayet ve mağfireti.
Allah’ım! Akıl ver bana, çözeyim bunca zulmeti
Güçlüğüm var anlayamam, aymazlık ve garabeti
Gömülmüş kalpler zindana, bırakmaz elden gafleti
Yalnız senden bekliyorum, yüreğimde selameti.
Allah’ım! Üzgünüm dilden, yakıyor içimi dertler
Her nimeti sundun bize, neden anlamaz yürekler
Zikirle şükretmek için, bilmem ki neyi bekler
Yalnız senden bekliyorum, rahmet ve bereketi.
Allah’ım! Bu kadar mı ki, azgınlık almış yürümüş
Mazide kalmış sevgiler, gözleri nefret bürümüş
Çılgınca kararmış kalpler, defterler çoktan dürülmüş
Yalnız senden bekliyorum, günahkara ver illeti.
Allah’ım! Affet cürmümü, isyanım var düşmanına
Rasul’üne dil uzatmış, koymayız bunu yanına
Akdin var dokunamazlar, kainatta Kitab’ına
Artık senden bekliyorum, yak kahrınla dalaleti...
(12.02.2006)
Burhanettin Akdağ
Bu şiire, yazdığım bir şiirimle yorum getirmek istedim izninizle.
Selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (3)