Bir haneli bir milletiz
Zillet bilmez bir milletiz
Şuhedalı bir milletiz
Edamız sedamız birdir
Yüreğimde bir kördüğüm
Sicim gibi sağılıyor
Umut fakirin ekmeği
Tuz buz olup dağılıyor
Özüm dedim canım dedim
Bana benden emin dedim
Can canana vekil dedim
Kırdın kolum kanadımı
Aman dostum yaman dostum
Kaşı gözü keman dostum
Bildim dosttan ferman sustum
Yüzüm suyu dökülmüyor
Aşk bu dersin vefa dersin
Dava dersin vefa dersin
Yarınlarda sefa dersin
Hicap perden yırtılmıyor
Asır geçti asır bitti
Diken güle kusur etti
Bülbül geldi kısır gitti
Ar damarı çatlamıyor
İki analı sütlenmiş
İki kocalı bitlenmiş
Derdin pekini ziftlenmiş
Biri manda bir saksağan
Ölüm uzak köy demişler
Nizamı kanun eylemişler
Büyük sinek delip geçer
Kelebeği eğlemişler
Keser sapın kesmez derler
Hak hukuktan demeylerler
Tarih bilmez ceddi kınar
Pervasızca miras yerler
Oğlum Dursun dilim dilim
Ardına giydirir kilim
Çok söyleme sağım solum
Dirsek gelir yoktur omzun
Dursun Bulut
‘İki analı sütten, iki kocalı bitten ölür’ ata sözü
‘Dilim dlim ardına giydirir kilim’ Rahmetli dedemin bana nasihatidir.
Kaynağını bilmiyorum. Yaptığım taramalarda kaynağa ulaşamadım. Bilgisi olana arkadaşlarımın benide aydınlatması ricamdır.
Parkta oturmuş ihtiyar delikanlılarla sohbet ediyoruz. Nevi şahsına münhasır üslup ve ağızlarıyla okadar içten okadar samimi duygu ve düşüncelerini ifade ediyorlardıki…O geceden çıkardığım hüküm ‘yeni diye sarıldığımız şeyle eskiye giydirdiğimiz bir formdan ibaret. Özde değişen hiç bir şey yok. Mevzu beni alıp tanzimata,Gülhane hattı hümayununa,Osmanlının avrupalı dvletler arasına girdiği teranesine ve bu gün…
Ve yakın geçmişimiz… Ne bileyim. Tma bir kavşakta bekliyorum. Yalnız pusulam elimde. Atomize olmuş zaman algısı henüz beni kendi saatine kuramadı. O ihtiyar delikanlılara teşekkür ederim. Bana pusula oldukları için. Bana ‘İhtiyar gibi düşünüp genç gibi haret etme ihtiyarını metodsuzda olsa öğrettikleri için.
Kayıt Tarihi : 22.11.2008 21:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Parkta oturmuş ihtiyar delikanlılarla sohbet ediyoruz. Nevi şahsına münhasır üslup ve ağızlarıyla okadar içten okadar samimi duygu ve düşüncelerini ifade ediyorlardıki…O geceden çıkardığım hüküm ‘yeni diye sarıldığımız şeyle eskiye giydirdiğimiz bir formdan ibaret. Özde değişen hiç bir şey yok. Mevzu beni alıp tanzimata,Gülhane hattı hümayununa,Osmanlının avrupalı dvletler arasına girdiği teranesine ve bu gün… Ve yakın geçmişimiz… Ne bileyim. Tma bir kavşakta bekliyorum. Yalnız pusulam elimde. Atomize olmuş zaman algısı henüz beni kendi saatine kuramadı. O ihtiyar delikanlılara teşekkür ederim. Bana pusula oldukları için. Bana ‘İhtiyar gibi düşünüp genç gibi haret etme ihtiyarını metodsuzda olsa öğrettikleri için.
TÜM YORUMLAR (1)