olmaz deme
olur
bu iki yüzlü yaşamın avlusunda
fırtınada devrilen ağaçlar gibi dal budak
sende yerlere serilir
alaturka bir meyhanede parçalanan
porselen tabaklar gibi çatır çatır
sende kırılırsın
aynalara acımadı ki taklidi yapsan da
et tırnaktan ayrılınca
ayrılık ölümden iki okka ağır gelince
bükülmez sandığın bileğin bükülüp
umutların tespih taneleri gibi dağılınca
değil erkek olmak
yedi başlı ejderha olsan
sende ağlarsın
işinin ehli bir hattat kazır göğsüne aşkı
sen aptal aşık
zehirden şifa uman simyacı gibi mutluluk umarsın aşktan
gel gör ki…
yatılı gelmiş misafir gibi tüfek çatar kalbine mutsuzluk
o çıkmaz sokaklarda sende kaybolursun
sırtından vurulmuş kallavi bir dağ gibi
sen de kanarsın…
öyle günler yaşarsın ki…
en mutlu anında
Ali kıran baş kesen eşkıya gibi gelir acı
ah bir yer yarılsa da içine girsem dersin
santim santim çürüyeceğini bile bile
unutturmaktan uyuşturmaya meyilli o antidepresanları
avuç avuç sende yutarsın
şu öküzün boynuzunda ki yalan dünyanın dermansız dertleri
enva-i çeşit meze gibi sıralanınca masan da
içmem deme…
kırk yıllık tiryakiler gibi gömülürsün bardağın boş tarafına
her kadehi duvarlara çarpa çarpa
sende içersin
bile bile göre göre düştüğün
bir pusudur aşk
düşmem deme
sende düşersin
Kayıt Tarihi : 17.5.2025 18:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!