Nakkaşın fırçasından süzülen nakışsın sen
Büyülü güzelliği, kalbime dolan şehir! ...
Ezelden yola çıkmış, ebede akışsın sen
Yaralı yüreğimi hasrete salan şehir! ...
Hüseynî makamında içli bir türküsün sen
Mavi nazar boncuğu, tılsımlı rüya şehir! ...
Kızılelma misali efsunkâr ülküsün sen
Zifirî gecelerde benzersin ay’a şehir! ...
Senden uzakta geçen günlerin yasındayım
Uzağına düşmüşüm, sensiz neyleyim şehir! ...
Beni meftun eyleyen aşkın hülyasındayım
Akrebin kıskacında, her gün böyleyim şehir! ...
Asırlık çınarların sen kökü, ben dalıyım
Gönül coğrafyamızda yaylasın güzel şehir! ...
Dolunaya benzeyen yüzüne sevdalıyım
Mecnûn’unu bekleyen Leylâ’sın güzel şehir! ...
Akşam vaktine doğru, güneş erir sularda
Gönlümün koyağına sinen hüzündür şehir! ...
Yüreğim yara alır aşk denen pusularda
Beni meftun eyleyen şehla gözündür şehir! ...
Aşkın şahikasısın, hakikatin beşiği…
Müminle dolup taşan, camilerin var şehir! ...
Ey beldelerin hası, muhabbetin eşiği! …
Kalbi seninle atan hâmilerin var şehir! ...
Üstünde nice kadim devrin izleri durur
Başın göklere değer, aşkın timsali şehir! …
Sargana bir destandır, yeter bize bu gurur
Dik ve diri durursun, elif misali şehir! ...
Muhabbetin demisin, hasretin karasısın
Denizi yoldaş bilen martıların var şehir! ...
Vuslatınla sağalan bir yürek yarasısın
Eksilerinden fazla, artıların var şehir! ...
Hatıralar yön verir zamanın akışına
Geçmişinden bîhaber, nisyandayız ey şehir! ...
Ömrümü bağışlarım efsunkâr bakışına
Uzağına düşmüşüz, isyandayız ey şehir! ...
Ay gıpta eder sana, yıldız kıskanır seni
Sevda denizlerinde bir incisin ey şehir! ...
Cemalini görenler bir peri sanır seni
Vuslata erenlerin sevincisin ey şehir! ...
Ateş denizlerinde mumdan gemilerin var
Muhabbetin bağından güller dermişsin şehir! ...
Hafakanlar basmadan yetiş ey gül yüzlü yâr! ...
Haçkalı Yaylasında, sırra ermişsin şehir! ...
Yokluğun kor ateştir, hüzün faslımız bizim…
Uzağına düşeni köz köz yakarsın şehir! ...
Dağlar delen Kerem’iz, sensin Aslı’mız bizim
Parmakların kınalı, tütün kokarsın şehir! ...
Ay adını sayıklar, bulutlar tanır seni
Yüreği(n) dağ misali, kabından taşan şehir! ...
Seher vakti görenler, bir peri sanır seni
Kemençeyle hislenen, horonla coşan şehir! ...
Bahtiyar günlerini hatırlarım dün gibi
Karadağ’ın başında bembeyaz karsın şehir! ...
Ayrılığın cenaze, vuslatın düğün gibi
Hiçbir yere benzemez, özge diyarsın şehir! …
Her gece dolunaya dökersin sırlarını
Ufuklarla söyleşen, deniz gözlüsün şehir! ...
Zaman perdelemiştir geçmiş asırlarını
Beşik kertmesiyiz biz, kadim sözlüsün şehir! ...
Orta Mahallemizde sokaklar dile gelir
Güneş seni çağırır, uykudan uyan şehir! ...
Hasretin koyağında bülbüller güle gelir
Yürekten söyleneni kalbiyle duyan şehir! ...
Denizin mavisine ay’ın şavkı düşünce…
Gözyaşı sel misali, gözlere yürür şehir! ...
Baharın müjdecisi serçeler ötüşünce…
Derin uykularında ne düşler görür şehir! ...
Sargana’da gözyaşı, derin bir âh’ımız var
Ana sütü gibi (h) ak, helâlimsin ey şehir! ...
Seninle ta ezelden gizli nikâhımız var
Göklerde dalgalanan hilâlimsin ey şehir! ...
Ayrılık yürekte köz, usandık intizardan
Efkârın kor ateşi gönlüme akar şehir! ...
Heybemiz dolu döndük salı günü pazardan
Sevdanın ateşinde hasretin yakar şehir! ...
Efsunlu güzelliğin eşsiz tablolar gibi
Yeşilin kırk tonuna bürünmüşsün ey şehir! ...
Kutlu Rahman Camii, zarif biblolar gibi
Bir melek suretinde görünmüşsün ey şehir! ...
Sevdalar dile gelir kemençenin telinde
Gönülleri coşturan şenliğin var ey şehir! ...
Adın pelesenk olur âşıkların dilinde
Kimseye benzemeyen benliğin var ey şehir! ...
Ey güzeller güzeli, kim geçebilir yârdan?
Köftenin payitahtı, lezzet durağı şehir! ...
Bağrında yetişenler, kopamaz bu diyardan
Âşıklar gülistanı, dostun uğrağı şehir! ...
Seni seyretmek güzel denizden ve karadan
Deniz kızı misali, ne zarifsin ey şehir! ...
Emsalsiz güzelliği sana vermiş Yaradan
Hem sırların kaşifi, hem arifsin ey şehir! ...
Hayatımın öznesi, sol yanımda atansın
İçimde büyüttüğüm gizemli hülya şehir! ...
Pulathane, çağları aşıp gelen vatansın
Hayra tabir ettiğim, gördüğüm rüya şehir! ...
Hicran dağlar misali, hasretin bir kördüğüm
Gurup vakitlerinde tutuşur, yanar şehir! ...
Bir bağ-ı irem midir, cennet midir gördüğüm?
Yâd eder geçmişini, mâziyi anar şehir! ...
Bahar gözünü kırpar, kalbine düşer cemre
Seherin müjdecisi, akça neharsın şehir! ...
Senle birlikte geçen bir gün değer bir ömre
Karakışın ardından gelen baharsın şehir! ...
Kayıt Tarihi : 7.5.2016 21:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!