Proletarya
Devrimin motoru olacak işçi sınıfı.
Evrenseldi de bu saptama,
Emperyalist ülkenin işçisi
neden sustu alınca yağma payını,
Aristokratlaşınca yattı sosyal demokratlığa?
Çifte sömürü altındayken
sınıfsızlığa mücadelede
fabrikaları, atölyeleri,madenleri
İşçiler vardı da,
ben mi görmedim yurdumda?
ideolojisi efsane, kendisi virane,
"Devrimci proletarya!"
Tutturmuşuz bir türkü,
hem de ne türkü,
kırkı da ahlat üstüne.
Görülmemiştir oysa kahramanlığı
ekmek ve paradan gayrısına.
Bakın bir pankartların,
sloganların meydan savaşına,
dayanışma, "yal bahsine dair"dir.
İlgilendirmez başka konular onu.
Ama inanmışız,
İkiyüzyıl öncesi ve sonrası
düşmüşüz yaya yapıldak yollara,
dilimizde enternasyonal marşı,
alınlarımızda yıldızlar
postallarımız döğer dizlerimizi.
Kaptırmışız kendimizi,
özgürlük,eşitlik hayallerine
evecen küçük burjuvaları bu garip ülkenin.
Öğrenci direnişleri, yürüyüşler,boykotlar
tüm sömürü dünyasına karşı
bol edebiyatını yaptık yoksulluğun!
"Adres doğru,kapı yanlış." dedi proleterya,
sevgili kardeşim,
Ortada öğrenci,memur, savaşta
"Armut piş,ağzıma düş"
toprak bekleyen Çarıklı Erkan–ı Harp,
kentlerin varoş yağmacıları,
ellerini ovuşturmakta.
Örgüt sanılan dernekler,
parti sanılan gruplar, çeteler,
toplu sözleşme peşinde işçiler,
söz yerindeyse
elleri işte , gözleri oynaşta.
İddiaya bakarsan
yumruklar sıkılmış gökyüzünü döver,
çukurlara düşmüşüz oysa,
yakalanacakken yıldızlar.
Yanılgılarımız dağ olur,
anlayamadık bir türlü halkımızın sağ duyusunu,
ne zaman ,hangi koşullarda
ve ne için
kalkacağını ayağa!
Bizim evecenliğimize uyar,
İvedi kalkar sandık dayak yemeye.
Hesapsız uzatır sandık başını giyotine.
Dağlar, çiçekli dağlar,
bazan yaşam,
bazan eşkiya büyüten dağlar.
bulamadık bir türlü evimizin yolunu.
Ne tarihimizden haberdar,
ne ekonomimizi bilir,
ne halkımızı tanır önderlerle
burnumuz çıkmaz rayihasından dışkının.
örmek gerekirken
bilim,sabır ,emekle
alın teri, beyin hüneri günleri,
zalime kolay lokma olduk.
Mustafa Kemal'in öğretilerini terkettik
otuz sekiz sonrasında,
yitirdik bilim ve aklı,
kimliksizlik yapıştı yakamıza.
Düşün ve kendine gel kardeşim
Düşün!
Sen bu musun?
Kendine gel ve kalk ayağa,
Sen Mustafa Kemal'in
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir"
öğretisiyle
Karakteri bağımsızlık olan yolda
devrimlerin akıl yumruğusun!
Cumhuriyet'in bekçisi,
Geleceğin omuzları güçlü çocuğusun
Kayıt Tarihi : 9.2.2018 10:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!