Durdu Şahin: Kadın nedir? Kadının aslî görevleri nelerdir?
Lütfullah Cebeci: Allah Teala imtihan yoluyla tekamül edebilecek özellikte bir varlık yaratıp, onu, onun İçin özel olarak gelişme mekânı olarak hazırladığı dünyaya yerleştirdi. Bu varlık insan idi ve erkek kadın olarak iki türü vardı. İlki Âdem ve Havva olan bu İnsanları dünyaya gönderdi ve 'Size benden bir hidayet geldiği zaman, kimler benim hidayetime uyarsa, artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.' (Bakara 38) buyurarak bundan sonra olacakları âdeta onlara özetledi. Bundan anlaşılıyordu ki İnsanın, kadını İle erkeği İle dünya serüveni ayette çizilen çerçevede sürecekti. Allah insanlara zaman zaman hidayet vasıtası olacak peygamberler ve kitaplar gönderecek, insandan onların direktiflerine göre yaşamalarını isteyecekti. Temel görevi, adına İmtihan dediğimiz bu kulluk olan İnsanın herblr türüne Allah Teala farklı karakter ve farklı roller verdi. Dolayısıyla her tür. kendi rolü çerçevesinde kulluk görevini yerine getirmekle sorumlu tutuldu. Fazileti, şerefi ve mânevi dereceyi belirleyen kıstas, kadın ve erkeğe verilen roller değil, adına 'takva' dediğimiz kulluk performansı ve samimiyeti olacaktı.
Erkek olarak yaratılmış bir insan, kendisine verilen yetki ve roller çerçevesinde, vazifesini ne kadar tam yaparsa o derecede manevî yüksekliğe ulaşır ve mükâfatlandırılır. Kadın olarak yaratılan bir başka İnsan da aynı şekilde kendisine verilen roller ve yetkiler çerçevesinde vazifesini ne kadar tam yaparsa, o derecede manevî yüksekliğe ulaşır. İmtihanını başarmış olur ve büyük mükâfatlara ulaşır. Bu açıdan, har biri İnsan olarak ye aynı yüce İmtihana tabi tutularak. İslâm'a göre kadın ve erkek eşlttlr. İslâm gerçekçi bir din olduğu İçin, fıtratı inkâr etmez, dolayısıyla da yaratılışları, karakterleri, güçleri, psikolojik durumları farklı olan kadın ve erkeği, basit eşitlik çerçevesinde ele almaz; manevî değer ve İnsanî yücelikler açısından eşit sayar. Buna göre, bir erkek görevlerini İhmal ederek ve rollerini yerine getirmeyerek, hayvanlardan bile aşağı bir mertebeye inerken, dünyevî olarak o erkeğin hâkimiyeti altında bir rol verilmiş bir kadın, cennette herkesin İmrendiği yüksek bir mertebe kazanabilir. Bunun tersi de olabilir. Netice İtibarı ile kadın, Allah'ın hitabına nail olmuş, dünyevî imtihan ve kulluk çerçevesinde en yücelere çıkmaya namzet şerefli bir varlıktır. Çünkü o İnsan cinsinin bir türüdür ve türler arasında bir üstünlük yoktur. Üstünlükler ve faziletler sonradan kazanılır, kim ne kadar gayret harcarsa, o kadar kazanma şansına sahiptir.
Bu anlatılanlar 'Kadın nedir ve aslî görevleri nelerdir? ' sorusuna. Kuran ayetleri çerçevesinde verilebilecek en genel cevaplardan biridir. Yaratılışla ilgili bazı farklılıkları gözardı ederek ve İslâm'ın kadına bakışını değişik sunup, dinimizi itham etmek isteyenler ya cahilliğini ya da kötü niyetini göstermiş olur.
Durdu Şahin: Günümüz kadınının belirgin özellikleri nelerdir?
Lütfullah Cebeci: 'Kadın nedir? Sorusunu, 'İnsan nedir? ' sorusu İçinde ele alarak cevaplamaya çalıştık. Çünkü ancak o zaman soruya tam cevabı vermiş oluruz. Aksi takdirde yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz olmaktadır. Nitekim bu konuda özellikle İslâm Dini İle İlgili olarak müşahede ettiğimiz yanlışlıkların temelinde kanaatimce kadını,, insan cinsinin bir türü oluşuna vurgu yapmadan tarif etmeleri yatmaktadır. İşte bundan dolayı günümüz kadınının belirgin özelliklerini tesplt ederken ve bunların sebeplerini araştırırken de işe insandan başlamalı ve kadınların olduğu gibi, günümüz erkeklerinin belirgin özelliklerini de görmemiz gerekiyor. Çünkü bunlar karşılıklı etkileşimlerle ve aynı şartların neticesi olarak meydana geliyor.
Günümüz İnsanının, kadını ile erkeği ile, dünkünden çok farklı olduğunu söyleyebiliriz. Aslında dünyada eskiden beri hiç değişmeyen bazı hâller vardır. Değişen, nispetler ve dış görünüşlerdir. Habil ve Kabil'den beri. İyi İle kötünün mücadelesi devam etmektedir. Dolayısıyla Hz. Âdem’in neslinden İtibaren İyi İnsanlar ve kötü İnsanlar, İnananlar ve inanmayanlar, ahiretl tercih edenler ve dünyayı tercih edenler hep olmuştur, kıyamete kadar da olacaktır. İyiler temelde hep birbirlerine benzemişlerdir, kötüler de...Cenab-ı Allah Mekke müşriklerinin saçmalıklarından bahsederken, 'Onlar¬dan öncekiler de onların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalpleri birbirine benzerdi.. '(Bakara, 118) buyurarak, kötülerin yanlışlarının hep aynen devam ettiğini, aynı düşünce yanlışlarını yaptıklarını, kafalarının aynı yanlış tarzda çalıştığını bildirir. Nitekim günümüzde Islama karşı çıkanlar da aynı fikirleri yeni elbiseler İçinde sunup duruyorlar. Öz değişmiyor, elbiseler, kelimeler, dış görünüşler değişiyor ve bu aslında bir değişme değil.
İnsan da aslında, kadın olsun, erkek olsun öz olarak değişmiyor; değişen İnsanın elbiseleri, kelimeleri, hayat tarzı, kullandığı aletler ve teknikler. Hangi asırda ve hangi coğrafyada olursa olsun insan yine aynı İnsan: zaafları var, ümitleri var, kısa ve daha çok uzun vadeli plânlan var, kâh kendini her şeyin sahibi ve hâkimi, her şeye gücü yeten bir padişahı sanıyor: kâh hayal kırıklıkları İçinde stresleri ile boğuşuyor, hem dünyaya hem kendine küsüyor. Kimi İnanıyor, imanın ona sunduğu huzur dolu hayatı yudumluyor, kimi inançsızlık ve günah bataklıklarında ne olduğunu, nasıl başlayıp nasıl bittiğini anlamadığı bir hayatın izdırabını tadıyor. Bu. dün de böyle İdi bugün de böyle... İnsanın fıtratındakl müsbet ve menfi özellikler hep aynen devam ediyor. Ama bunların hayat tarzına yansıması şekil değiştiriyor.
Günümüz kadınına bu açılardan baktığımızda, dün şartlar gereği bastırdığı kimi fıtrî duygularını ve karakterlerini, bugün ortamını bulduğu için günyüzüne çıkardığını; kimi fıtrî duygu ve güzelliklerini de. Ortamın menfî etkileri yüzünden ve eğitim yolu ile Iörpülemeler sonucu ya kaybettiğini ya da günyüzüne çıkacağı zaman için kalbinin derinliklerinde çoğu zaman varlığını bile unutmuş olarak sakladığını görüyoruz. Binaenaleyh bence günümüz kadınının belirgin özellikleri yerine, günümüzde çoğu kadınlarda dışa vurulan özelliklerden ve bu özelliklerin bugün niçin güçlendiğinden bahsetmek gerekir. Çünkü Allah Teala, 'Nefse ve onu şekillendiren, o nefse hem fücurunu hem de takvasını ilham edene yemin olsun ki kim onu (nefsini) tezkiye eder. temizlerse felah bulmuştur: kim de onu kirletirse zarar etmiştir.'(Beled.7-10) buyururken işaret ettiği gibi. kadın olsun, erkek olsun her insana potansiyel olarak hem olumlu hem olumsuz özellikler vermiştir ve onu bu özellikleri çerçevesinde İmtihan etmektedir. İnsan, İradesini kimi zaman olumsuz özelliklerini güçlendirme yönünde kullanarak nefsini manen kirletmekte ve sermayesini kaybetmekte: kimi zaman da, yahut kimi İnsanlar da. erkek olsun kadın olsun, İradesini iyi özelliklerinden yana kullanarak kendini manen yüceltmektedir. Elbette bu İradeye, sevgiler, arzular, ümitler, çevre, ana-baba ve hele eğitim gibi birçok şey etki etmektedir.
Günümüzde kadınlarda bazı özellikler daha çok günyüzüne çıkıyorsa bu. iradeyi etkileyen şeylerle İlgilidir. Hiç bir değişme ve gelişme sebepsiz yere ve kendiliğinden olmaz. Günümüzde insanı en çok etkileyen, çeşitli gelişmiş vasıta ve met odlarla yapılan eğitimlerdir. Eğitimi burada sadece olumlu mânada ele almıyorum. Çünkü günümüzde maalesef eğitim. İnsanları olgunlaştırmaktan çok yozlaştırma yolu olmaktadır. İnsanın hangi yönlerini eğitim yolu ile gellştirirseniz ve daha doğrusu yönlendirirseniz, o yönde değişimlerin olacağı şüphesizdir. Bu bakımdan kadın olsun erkek olsun İnsanın yaratılıştan getirdiği özelliklerini eğitim yolu ile iyiye doğru da yönlendirebilirsiniz, kötüye doğru da.. Buradaki iyi ve kötü İzafîdir. Ölçünüz ne ise, iyiniz ve kötünüz de ona göredir..
Durdu Şahin: Burnunu göstermekten utanan kadının yerini günümüzde utanmaz kadınlar alıyor gibi... Sizce, kadın utanma duygusuna niçin
kaybediyor?
Lütfullah Cebeci: Allah Teala Kuran-ı Kerimde 'Erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler' (Nisa.34) buyuruyor. Bu ayeti, meşhur manasının yanısıra ve ona bağlı olarak şöyle de anlayabiliriz: 'Yeryüzünde İşleri esas olarak İdare edenler erkeklerdir. Çünkü Allah onlara buna uygun özellikler, güç ve kudret vermiştir.' Öyle ise dünyadaki menfî gelişmelerin sorumlu lan da esas itiban İle erkeklerdir. Kadınlarla ilgili olarak dün ve bugün olumsuz bir takım gelişmeler olmuş İse bunun sorumlusu da erkeklerdir. Son asrın gelişmelerine ve meydana çıkan akımlara bakın, hepsinin gerisinde erkekleri bulursunuz. Mesela feminizmi kimler başlatmış ve teşvik etmiştir? Reklâmlarda kadınları öne çıkaran kimlerdir? 'Başımız kapalı olarak okumak İstiyoruz' diyen kızlarımıza, 'İlle başınızı açacaksınız.' diyenler kimler? Kadınları İstismar edenler ve kendi konumlarını - yetkilerini kötüye kullanarak, kadınların zaaflarından istifade edenler kimlerdir? Bütün bunların neticesinde gençliği ve güzelliği gidip de daha zayıf ve güçsüz kalınca vefasızlık edenler kimlerdir? İstisnaları olmakla birlikte, bu soruların cevabı hep erkeklerdir; Allah'ın kadına karşı 'hadimiyyetle birlikte bir hakimiyyet' (Elmaiıh. Nisa 34) görevi verdiği, dolayısıyla da ahirette görevini kötüye kullananları feci bir şekilde cezalandıracağı gerçeğini önemsemeyen facir ve kafir erkekler... Demek ki bir de bu konumunun farkında olan ve sırtındaki büyük yükün hesabını verebilmek İçin endişeli olan. Peygamberinin. 'Hepiniz birer çobansınız ve her biriniz sürüsünden sorumludur.' fermanını unutmayanlar da var. Bu benzetmedeki çoban ve sürü kelimelerine takılmadan, bunlarda bir hakaret manası aramadan, ana mesaja bakacaksınız.
Kadın, kadınımız, dün 'haya' dediğimiz utanma duygusuna sahipken, daha doğrusu fıtratındaki bu duygu dün çok canlı ve güçlü İken neden zayıflamış? Sorunun cevabında yine hâkim konumdaki, eğitici durumundaki erkekler var. Kimi kadınlar fitraten zayıf olarak zaten fırsat bekliyor olabilirler. Ama çoğu babasının, kocasının, hocasının zoru ile utanmamayı, onların ifadesi ile de, bazı şeylerin utanma ile alakası olmadığını öğrendiler. Birçok tecrübe, hatıra ve hâdise bunun şahididir. Yine birçok hâdise herşeye rağmen kadınların, temeli iman: imanının temeli de utanma duygusu olan İslâm mesajına, erkeklerden daha yakın olduğunu, onları rahat istismar edebilmek İçin de erkeklerin onları bundan engellemeye çalıştıklarını göstermektedir.
Durdu Şahin: Biri diğer husus da kadının evinde fazla durmadığı... Günümüz kadını âdeta sokaklara, caddelere taşınmış vaziyette. Günümüz kadını neden sokakları evine tercih ediyor? Neler yapmalı ki kadın tekrar evine dönsün?
Lütfullah Cebeci: İnsanı cezalandırmak istediğiniz zaman, devamlı olarak bir yerde tutar, dışarı çıkmasına İzin vermezsiniz. Çünkü İnsan sosyal bir varlıktır. Kadın da bir İnsan olarak zaman zaman evinden çıkmak, hava almak lhtl-yacındadır. Günümüz kadını bu ihtiyacı daha fazla hissediyor olabilir. Çünkü eskiden evlerimiz avlulu ve bahçeli İdi; evlerimizin İçinde ve dışında çiçeklerimiz, ağaçlarımız, irili ufaklı hayvanlarımız vardı. Kadın, erkeği İle birlikte bağda bahçede hem çalışır, hem kır havası alırdı. Böylece de farkında olmadan bu ihtiyacını giderirdi. Ama bugün hele şehirlerde, apartmanlara sıkışmış kalmış İnsanın ağaç görmeye, çiçek koklamaya, toprağa basmaya, hayvanlarla oynamaya, açık ve temiz havaya İhtiyacı her zamankinden daha fazla... Hele kadın ve çocuklann... Çoğu zaman bu İhtiyaç çarşı ve pazarlarda gezerek gideriliyor. Kadınlar alışveriş yapacak olmasa da çarşılara çıkmak ihtiyacını hissediyor. Elbette bunun psikolojik ve sosyolojik başka birçok sebebi var.
Kadını evine döndermek. Çarşı ve pazarların ekonomik ve ahlakî tehlikelerinden kurtarmak için. önce onun açık hava ve gezme ihtiyacını meşru yollarla karşılamak gerekir. Bu arada hele günümüzde pazar hareketlerinin temelinde kadınların olduğunu unutmamak lâzım. Ticaret erbabı kadınların ve çocukların fıtratındaki bazı duyguları İstismar ederek israf ekonomisinin canlı tutulmasını sağlamakta ve birçok olumsuzluğun sebebi olmaktadırlar. Bu bakımdan kadınların çarşı ve pazarlarda zaruret miktarı yer almasını sağlamak, İnanıyorum ki bazı problemlerimizi çözecektir. Uzun uzun anlatılması gereken bu hususların böyle kısaca sunulması bazı yanlış anlaşılmalara sebep olacaktır. Önce¬likle şunu İfade edeyim ki sözlerimde kesinlikle kadını küçümsemek yok. Allah'ın yarattığı ve ona verdiği bazı fıtrî duyguların İstismarından bahsediyorum.
Durdu Şahin: Kadın-erkek eşitliği veya eşitsizliği için de çok sözler söylendi. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Lütfullah Cebeci: Daha önce da bahsettiğim gibi, bir İnsan, yâni Allah'ın yeryüzündeki bir kulu ve halifesi olarak kadın ve erkek eşittirler. Bakın rabbimiz ne buyuruyor: 'Erkek ve kadınlardan her kim. mü'mln olarak iyi bir İş yaparsa, onu hoş bir hayatla yaşatırız ve onların ecirlerini yaptıklarının en güzeline göre veririz.' (Mahl.97) . Allah Teala erkek olarak yarattığı İnsana belli bazı özellikler vermiş ve o özellikleriçerçevesinde imtihana tabi tutuyor; kadın olarak yarattığı insana da belli bazı özellikler vermiş, onu da o özellikler çerçevesinde imtihana tabi tutuyor. Kadın ve erkeğin yaratı-lışlanndakl farklılıkları İnkâr ederek basit eşitlik fikri, kadınları İstismar etmek için veya kadınların zararına bir yoldur. Kadına değer vermek isteyenler, onun zarif ve narin yapısını görmeli, İnce ruh hâlini hesaba almalı; zayıflıklarını istismar etmek yerine ona yardımcı olmalı ki o da erkeğe yardımcı olsun, İnsanlığı birlikte yüceltsinler.
Durdu Şahin: Güzellik yarışmalan konusuna dair görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Lütfullah Cebeci: Dün burnunun ucunu göstermekten utanan ninelerimize karşılık günümüz kadınının gittikçe utanmaz oluşunun nedenlerinden bahsederken, baş sebebin hâkim durumdaki erkekler olduğunu söylemiştim. Aynı şekilde güzellik yarışması olarak sunulan çirkinlik yarışmalarının baş mlman da erkeklerdir. Bunun için önce bu yarış¬maları organize edenlere bakın, bunu göreceksiniz. Sebep olarak da kadın istismarını göreceksiniz. Güzellik yarışmaları her şeyden önce kadına bir hakarettir. Allah Teala kadın-erkek har İnsanı özel olarak yaratmıştır. İnsan, fabrikasyon bir İmalat değildir. Tabiri caiz İse nadir bir el işçiliğidir. Çünkü Rabbimiz hani İblise demişti ki. 'Ellerimle yarattığım'(insan) a secde etmekten seni alıkoyan nedir? ' (Sad,75) . Sakat görünen insanlar bile, imtihan sırrı çerçevesinde çok özel olarak o şekilde yaratılmışlardır, yani fabrika hatası fason imalat değillerdir. Allah'ın kudreti onları da diğerleri gibi yaratmaya elbet yeterdi.
Binaenaleyh her İnsan güzeldir; hele her kadın güzeldir. Güzellik sadece gözlerin gördüğünden İbaret değildir. Güzellik yanşmalan yapıp, güzelliği dış görünüşteki bazı ölçülere hapsedenler, diğer güzelliklere haksızlık ediyor, cinayet işliyorlar. Çünkü nice güzel görünenler vardır ki içlerinde sakladıkları çirkinlikler ortaya döküise. en günahkâr insanlar bile fersah fersah uzaklarından giderler.
Durdu Şahin: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Lütfullah Cebeci: İslâm’ın kadın konusuna bakışı genellikle yanlış anlaşılmıştır. Bunun sebebi bazan eksik İzahlar, bazan yanlış izahlar, bazan da kasdî ve düşmanca yaklaşımlar ve bu yaklaşımların sonucu olan saptırmalardır. Bunun en sivri örneklerinden biri Prof. Dr. İlhan Arsel'in şeriat ve kadın konusunda tarafglrane kitabıdır. İslam'ın bir bütün olarak göz önüne alınmadığı her değerlendirme yanlış neticeler vermeye mahkumdur, yanlış netice almak isteyenler de parçacı bir yaklaşımla konuları ele almaktadır. Bu yüzden kadın konusu da İslam'ın bütünlüğü içinde değerlendirildiğinde, insaf ehli kimseler için oldukça orijinal ve mantıklı gelecektir. Cevaplarımın okunurken kısa zaman İçinde verilmiş olduğunun unutulmamasını rica ederek saygılar sunarım.
Kayıt Tarihi : 11.9.2007 13:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!