Ben hiç ayırmadım onları,
ufaklıklar, hep ayrı odaları olsun istedi
oyuncakları yataklarının başucunda sıralı.
Soğuktan titremediler sarıldılar sımsıkı,
neden bir odacıktım diye bana lanet okudular
ama ayrılmadılar...
Bilmezlerdi de babalarının kömüre verecek paraları olmadığını;
koca kış diz boyu kar geçermiydi tek kişi bir odada.
Ben hep onları düşündüm,
nefesleriyle ısınan havayı sımsıkı tutarak.
Dünyanın vermediği birlikteliği sundum onlara
Paylaşılamayan yalnızlıklarda:
bugünlerin umudu yaşatabilecektir,
bozacaktır, sessizliğini dünyalarının.
Tek tabaktan kapışılan tarhana,
çoğu zaman görülemeyen ikinci bir dilim ekmek.
Çok parası yoktu babalarının
yada benim bir başka odam
ama onlarda yalnız değildiler koca şehirde
ve yarı toktu karınları.
Böbreğini sattığında babaları bir lokma ekmeğe;
onlar oyundaydılar.
Babalarını yorgun sandılar, baba yaralı...
Hiçbiri düşünemezdi bu akşam yemeğini
ilk defa tanıştılar köfteyle
ve sofralarındaki soğuk içeceklere anlam verecek kadar da bilgin değildiler.
Küçük kardeşleri zengin bir aileye verildi.
Biliyorum tek suçlusu bendim onlara göre;
dilim varmadı söylemeye küçük kalpteki büyük deliği,
olsun o iyileşecekti...
Onun hayallerini boyadığı,
umudun resmedildiği beyaz duvar olamıycaktım
ama onun kağıdı kalemi olacaktı mutluluğun resmedilebildiği.
Levent Bal
10:08:2008 (01:20)
Eskişehir
Kayıt Tarihi : 18.11.2009 14:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!