*** Prangalı Mahkumunum (Deneme) ***

Necip Küçük
246

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

*** Prangalı Mahkumunum (Deneme) ***

Başı boş dolaşan sokak hayvanları gibiydi ipini koparmış oradan oraya savrulan ruhum……

Kaç gündür özlemine susamış aç kalmış ruhumu ruhunla doyurman için bu günde sana gelmek istiyorum gecenin zifirinde… Yanın boş mudur…. Bu zifiri günde kabul eder misin beni… Özgürlüğümü o güzel kalp kafesinin içine mahkum eder misin…

Senin o aşk mapusuna mahkum olmak istiyorum…. Sevginle bağla beni….. Bana o tatlı zincir acılığını veren aşk zincirinle prangana vur beni… Öyle doyur ki beni mapusluğuna sıkıldıkça mahkûmun olayım…

Peki şimdilik cezam bitince nereye bırakacak beni gardiyan yıldızların? ... Güneşli yalnızlığıma mı? , senin mahkumun olmam için bilinen naftalinli zamanlara mı? .... Bedenimi götürseler de gardiyan yıldızların... Geride ruhumu bırakıyorum… Sana bıraktığım bir parça ruhumla ruhunu birleştirip tamamla kendini benimle… Ne olduğundan çok ne kadar bana benzediğindir sevgin ve aşk…. Kim bilir ne kadar kalacağım ayrılıklarda senle. Nereye ne kadar gittiğim değil, sana makkumluğumda bende ne kadar kalmadığındır zor olan…. En güzel mutluluk bana senin kalbinde mahkûmun olmak… Eğer gidecek bir yerim olsaydı; bu kadar durmazdım kalbinde… Sokakları sevseydim eğer; özgürlüğümü sana hapsedip mahkumun olmazdım….

Katlanır mıydım sana gözlerinin içindeki ben olmasaydım…

Yalnızlığın ve hasretin yazıldığı her sayfada ayrılık gözyaşlarıyla birleşerek kan döker… Acıtır taa içlerine kadar kılcal damarlara kadar kıl diplerine kadar sızı verirde iliklerine işletir aşk.... Ben gitmiyorum ruhumla hala mahkumunum senin….

Eğer sen gitmek istiyorsan git… Gitmeyeceğini de biliyorum.. İstiyorsan hemen şimdi git sevdiğin ruhuma ruhunu mahkum ettiğin gibi… Git, elleri ayakları sevgi bağıyla bağlanmış duvar dibinde çökmüş ağlayan zavallılar gibi… Yalnız yaşanmış geçmişin cahilliğine mi? ağlamalı şimdi, yoksa senin sevgi aşk mahpusuna mı sevinmeli… Yada gözyaşı altında kalmış isyanları mı silmeli? ....

Ferim sönüyor zifiri karanlık çökmeden karlarımdan daha erken….. Aşk musluklarımın suları kesik, bütün bereketsizliğimle kuruyorum çiçek açtırmak istediğim saksılarda.... Şimdi ise sen oldun muson yağmurlarım….. Tekrar yeşert beni yağışlarınla…

Ne zaman kendimi kayıp etsem; seni yalnız yüz üstü bırakmak mı? asla gözlerinden utanırım…. Bil ki yanımda olmadığında da aynıyım… Senin mahkumun olduğumda aşkım bekaretini verirken; . Ne zaman gökkuşağı oldun? Renklerin güzelliğini üzerinde taşıyan aşk…

Özgürlüğüm ise, hem yağmur hem güneş olduğunu ruhunla birleştirmektir….
Sevinçten çığlığın hala titretir bedenimi….. Seni gördüğümden beri hala benimle sevişir bakışların….. Yanağındaki mutluluktan akan sellerle sevmişim seni….. Hırçın kaldım sana…. Gözün aydın olsun.. yine mahkumun oldum….

Necip KÜÇÜK (01 Mart 2010)

Necip Küçük
Kayıt Tarihi : 20.3.2010 17:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necip Küçük