FATMA DOĞAN
2. HİKAYE POZİ UZAYDA
Sabah olmuştu. Pozi gözlerine değen güneşle, güne uyandı. Elleriyle gözlerini ovuşturdu. Aklını da biraz oluştursa iyi olacaktı. Neydi o yaşadıkları hayal ve gerçek arasında gerçek olduğunu biliyordu, ancak bir türlü kendisi dahi inanamıyordu. Allah’tan kendine inanan Tera vardı sırdaşı aaa evet, bir de yavru maymun, o ne yapmıştı acaba? Alelacele bahçedeki kulübeye bırakmıştı onu. Biraz muz ve su verip bir de yatacak yer hazırlamıştı. Hava ne de olsa soğuk oluyordu, geceleri hemen gizlice evden çıktı. Kulübeye doğru ilerledi. Güneş pas parlaktı yüzüne gülüyordu sanki. Dün gece geldiği gökyüzüne doğru içli içli baktı, nasıl da bir orda bir buradaydı. Rüya gibiydi hala her şey, neyse deyip kulübenin kapısını açtı. Nasılda uyuyordu yavrucak, çok yorgundu, anlaşılan iyi ki ortalığı savaş alanına döndürmemiş diye geçirdi içinden. Pozi sessiz olmak için ne kadar dikkat etse de, onun tıkırtısına uyanmıştı yavru maymun, biraz ürkek ve mahzun bakıyordu. O da inanamıyordu anlaşılan dün olanlara. Pozi en sevecen yanını takındı, yaklaştı yanına ve kucağına aldı yavru maymunu herkes tüm hayvanlara çok iyi davranmalı diye geçirdi içinden. Onlar da bizim gibi birer canlı. Onların da duyguları var dedi. Pozi’deki samimiyeti o da hissetmiş olacak ki kucağına atlayıverdi bir de boynuna sarılmasın mı sımsıkı hiç ayrılmayalım der gibi. İşte o da Pozi’nin Terra dan başka bir dostu daha olmuştu sanki. Ona bir isim bulmalıyım diye aklından geçirdi. Artık dostunu çağırması gerekirse ne diyecekti öyle değil mi?
-Şakadan yavru maymuna sordu, adı ne olsun? Belki de önceden bir ismi bile vardı. Kim bilir? Dedi
İçinden çünkü o eğitimli bir maymundu muhakkak bir ismi vardır diye düşündü.
- Adın ne? diye sorunca muzları göstermeye başladı yavru maymun. Adı muz muydu acaba? Dedi Pozi. Evet galiba muz ile ilgili bir şeydi diye düşündü, ben sana Muzo diyeceğim dedi heyecanla başını salladı, sevinç hareketleri yapmaya başladı maymun Muzo. Onu alıp eve götürüp göstermeliyim anne babama göstermeliyim dedi. Okul saati yaklaşıyordu çünkü artık. Terayla da tanıştırmalıydı Muzoyu. Hemen terayı aradı Pozi;
-Tera çabuk bize gel kahvaltıyı bizde yapalım dedi. Sana bir sürprizim var.
Tera durur mu? Daha telefonu kapatır, kapatmaz okul çantasını hazırladığı gibi Pozilerin evine koştu. Kapıda onu kucağında Muzo ile Pozi bekliyordu? Tera;
- Ay ne şeker şey bu Pozi nereden buldun bunu? Dedi. Pozi parmağıyla sus işareti yaparak kapı önünde kısaca kurtardığı maymunun bu olduğunu söyledi. Adının da Muzo olduğunu. Thera;
- Pozi biliyor musun? Biz artık bir ekip olduk gibi. Sen ben ve muzo ve tabi ki bir de Ayponzi. Ekibimize bir isim bulalım mı? Dedi, Tera. Düşünmeye başladılar beraberce, ne koysalardı acaba? Şöyle gizemli duran uzayı da anlatan isimlerinin baş harflerinden oluşan bir isim.
Ayponzi
Pozi
Tera
Muzo
baş harflerini birleştirince AYPOTEAM evet bu olsun takımımızın adı. Takımlarının adına da koyduklarına göre sıra muza oyu anne babasına kabul ettirmeye geldi. Pozi çok bir problem çıkaracaklarını sanmıyordu, zaten evcil kedileri ve köpekleri vardı. Beraberce Pozinin anne ve babasının yanına gittiler. Anne babasına bakın dedi Pozi;
-Bahçemizde yavru bir maymun bulduk. Bu bizim olabilir mi?
Pozi’nin anne babası sahibi çıkmazsa olabilir dedi ikisi de. Eğer bakamaz isek hayvanat bahçesine götürürüz. Çünkü daha küçük bir yavru bu dediler. Pozi;
- Baba bu yavru ama, zaten bu maymunların cinsi böyle fazla büyümüyorlar.
Pozi neyse dedi içinden bir oh çekti anne babası kabul etmişti. Tera ve Pozi artık rahatlıkla kahvaltıya oturabilirdi. Pozinin annesi;
- Bak Pozi madem onu buraya getirdin sorumluluğunu sen alacaksın dedi. Pozi;
-Tabi ki anne dedi. Aradan günler belki de aylar geçti. Muzo da gittikçe daha akıllanıyor ve büyüyordu. Pozi’nin neredeyse her dediğini anlıyor. Onunla birlikte bilgisayar oyunu bile oynuyordu. Arada Ayponzi onlara, çağrı cihazından selam gönderiyor, uzaydaki maceralarını anlatıyordu. Pozi içinden anlaşılan uzayda bu ara işler durgun her şey yolunda. Demek ki kimsenin yardıma ihtiyacı yok diye geçirirken birden Ayponzi yine telepati ile yanıldın Pozi dedi. Bu kez çok tehlikeli bir durum var. 0’na engel olmalıyız.
-Nedir? Ne oldu Ayponzi diye sordu Pozi
Ayponzi;
- Öğrendik ki dünyadaki bir uzay istasyonunda Şerodak çetesi adında bir çete, şeytani bir çete uzaya radyasyonlu atıkları boşaltıyormuş. Bunun için yardımına ihtiyacımız var Pozi dedi. Pozi;
- Ayponzi tabi ki elimizden ne gelirse biz burada Tera, ben ve Muzo ve ne gerekirse yardım edeceğiz dedi.
Ayponzi;
-Benden haber bekleyin, hazırlıklarınızı yapın seni ve Muzoyu alacağım. Gelip Genüç gezegeninde hızlandırılmış kısa bir eğitimden geçeceksiniz, dedi. Siz hazırlıklarınızı tamamlayın. Pozi;
- Tamam Ayponzi merak etme dedi.
Pozİ ve Tera hemen hazırlıklara koyuldu. Yine uzay çantalarını hazırladılar. Muzoya da yetecek kadar su ve muz koydular. Beklemeye başladılar. Vakit geldiğinde Ayponzi yine küçük uzay gemisi ile geldi. Pozi ve muzo yeni görevleri için heyecanla bekliyorlardı. Uzay gemisi havalandı geri bıraktıklarında kendilerinin ve Tera’ların evinin ışıkları giderek bir küçük yıldız şeklinde görünmekteydi. Ayponzi, muzo ve poze artık bir ekiptiler ve görevden göreve koşacaklardı, Allah’ın izniyle. Hazreti Nuh’un gemisi de Allah’ın izniyle yola çıkmamış mıydı? Evet, Allah ey Nuh geminin içindekilerle birlikte yola çık demişti. O halde Aypoteam’in gemisi de Allah’ın adı ile yola çıkmıştı. Haydi bismillah diyerek uzayın derinliklerine doğru süzülerek bazen de manevra yaparak İlerliyordu. Giderek sarı gezegen Genüç göründü ve gezegenin giriş kapılarından geçerek uzay mekiğini ulaştılar. Aypoteam takımı geldiğinde büyük ekranların başında Ayponzinin arkadaşları bekliyordu. Hepsi birden ayağa kalkıp yanlarına geldi. Aypoteam i kendi selamları ile karşıladılar.
-Bizler de dünya da el sıkışarak tokalaşıp ve selamlaşırdık dedi Pozi, Orada da Allah’ın selam isminin kullanıldığını söyledi.
Ayponzi çok şaşırmıştı.
-Siz Allah’ı biliyor musunuz? diye sordu Pozi? telepati yoluyla
-Tabii ki dedi Ayponzi, bizi ve tüm her şeyi yaratan Allah’tır. Allah bu aleme bir düzen kurmuştu. Ancak bazı şer odak çetesi gibi şeytaniler Allah’ın düzeni bozmak istediler. Zaten yeni görevimiz de bu kötülerle mücadele olacak. Hepimiz çevremizi koruyup temiz tutmalıyız. Bu ahlaki bir kuraldır bu Şerodak çetesi Allah’ın bu kuralını çiğneyip dünyadaki zehirli kimyasal atıkları uzay boşluğuna atmaya başladılar. Görevimiz bu atıkları toplamak ve dünyadaki şer odak merkez binasının işleyemez hale getirmek. Pozi sordu;
- İyi de bu nasıl olacak? Dedi.
Ayponzi;
-Şimdi sana ve muzoya buradaki arkadaşlarım bazı eğitimler verecekler. Şerodak merkezindeki atık dolu depoları denetleyen kontrol odasına sana öğrettiğimiz yöntemlerle, Muzoyla birlikte görünmeden gireceksin.
-Biliyorsun biz dünyadaki hiçbir şeye, hiçbir canlıya dokunamadığımız için bu görevi sen yapacaksın Pozi,sen bu nedenle seçildin.
-Bu gizli görevi tamamlayınca da suç delillerini güvenlik güçlerine teslim edeceksin ki o çete bir daha aynı suçları işlemesin. Dünyayı ve uzayı kirletemesin. Çünkü dünyadan uzaya atılan çöpler uzay boşluğunda yol ala ala bizim gezegenimize kadar ulaşıyor. Pozi;
- bunun hiç farkında değildik dedi. Biz uzayda canlılar olarak sadece kendimiz yaşıyoruz zannediyorduk. Meğer kâinat ne kadar büyük ve genişmiş. Evet dedi Ayponzi . Allah bizi, sizi ve daha birçok alemi var etmiş.
- Şimdi size verilen kıyafetleri giyin bunlarla ilgili size gerekli yüklemeler yapılacak. Beyninize size gerekli tüm bilgiler yüklenecek ve donanımlı olarak Dünyaya döneceksiniz. Pozi ve muzo gerekli cihazlarla donatıldı. Kısa bir işlemin sonunda ikisi de zihinlerine dünyadaki Şerodak merkezinin içindeki bütün giriş çıkışlar, şifreler, krokiler ve atık maddelerin kontrol odasının nasıl kontrol edileceği bilgisi yüklendi. İşlem tamamlandıktan sonra o cihazları üzerlerinden çıkarttılar. Aypozi Pozi’ye nasıl olduğunu sordu, Pozi gayet iyiyim dedi.
-Size şimdi siz ikinizin de kollarına saat benzeri bir cihaz takacağız. O sizinle iletişim kurmamızı sağlayacak ve sizi yönlendireceğiz, anlaştık mı dedi. Pozi;
- Anlaşıldı.
Ayponzi dünyayı ve uzayı kurtarmak için Aypoteam harekete geçti. Bundan sonra daha Şerodak çetesi başına gelecekleri düşünsün. Ayponzi gülümsedi. Pozi ilk defa gülen bir uzaylı görmüştü. Artık aralarında şakalaşmaya da başlamışlardı. Anlaşılan her gün arkadaşlıkları dostluğa doğru dönüşüyordu. Onların güldüğünü gören muzo da sevinç hareketleri yapmaya başladı. Evet Genüç Gezegeninde artık görevleri bitmiş, sıra dünyadaki şer odak çetesini çökertmeye gelmişti. Hep beraber ipoteğin gemisine binip dünyaya doğru yola çıktılar. Yine sabaha doğru bir saatte polislerin arka bahçesine indiler. Pozi, muzoya ses çıkarmamasını tembihledi. Muzo anladığını belli eder şekilde başını salladı. Ayponzi;
- Pozi siz şimdi gidin dinlenin okuldan sonra yine gece yarısına doğru talimatlarını bekleyin. Ben sizle iletişime geçeceğim dedi. Pozi ve muzo gizlice eve girip odalarında yorgunluktan uyuya kaldılar. Sabah yine güneşin ilk ışıklarıyla uyandılar. Pozi ve muzo Odalarından aşağıya mutfağa inip kahvaltılarını yaptılar. Pozi muzoyu tembihleyerek
-Bak muzo ben yokken bahçeden ayrılmayacaksın dedi ve gülümsedi Kendi kendine Pozi;
- Artık 2 dil daha biliyorum. Hayvanların ve uzaylıların dilini diyerek gülümsedi. Tera ile beraber okula doğru yola çıktılar. Tera heyecanla polisinden gece yaşadığı maceraları bir bir anlatmasını istedi. Hepsini merakla dinledi, ikisi beraber akşamı zor ettiler. Saatler bir türlü geçmek bilmiyordu. İnsanlık adına çok büyük bir görev ve sorumluluk üstlenmiş işler. Dünyayı ve uzayı radyoaktif ve kimyasal atıklarla kirleten bu şeytani çeteyi çökertmek için mücadele edeceklerdi. Akşam oldu. Yavaş yavaş güneş gece yüzünü gösterdi. Ortalık giderek sessizleşti. Artık hem Pozi hem de Tera’nın gözü gelecek olan mesajda idi. Ve nihayet o bekledikleri mesaj yine zzztt sesiyle gelmişti. Ekranda Ayponzi belirdi,
AYPOTEAM hazır mısınız? Ikisi beraber
-evet dediler.
-Sizi arka bahçede bekliyorum dedi
Pozi ve Muzo sessizce ve görünmeden AYPOTEAM gemisine bindiler. Ayponzi onlara gülümsedi, gerekli hatırlatmaları yaparak;
-Teçhizatlarınızı kontrol edin. Size verdiğimiz bileklikleri takın bunlarla iletişim kuracağız dedi. Hepsi muzo da dahil verilen bileklikleri taktı. Ve AYPOTEAM gemisi havalandı gide gide Şerodak çetesinin bulunduğu araziye indi. Burası çok geniş ve ormanlık bir alanın içine gizlenmişti. Buradan zararlı atıkları uydu balonlarına yükleyip onları uzayda patlatarak uzaya atılmalarını sağlıyorlardı. Bu şer çetesini hiç kimse onları tanımıyor bu planlarını bilmiyor ve akıl edemiyorlardı. Ve Tera dışarıda kalmış pozi ve muzo atık tesisin içine doğru gizlice ilerlemeye çalışıyorlardı. Genüç gezegeninde zihinlerine yüklenen bilgilerle aradıkları yerleri elleriyle koymuş gibi buluyorlar. Kapıları şifrelerini kolaylıkla açıyorlardı. Pozinin en büyük yardımcısı muzo idi. O önden ortalığı kolaçan ederek gidiyor. Kimse yoksa Pozi ilerliyordu. En sonunda atıkların olduğu alanın kontrol odasına gittiler. Buraya geldiklerinde tüm kontrol panellerini etkisiz hale getirdiler. Pozi ve muzo tesisin atıklarının fotoğraflarını çektiler, numuneler aldılar, kamera kayıtlarını ele geçirdiler delil olarak. Tesisi hiçbir şekilde işleyemez hale getirip bütün dijital sistemleri devre dışı bıraktılar kimseye görünmeden. Topladıkları tüm delillerle birlikte geri Ayponzinin yanına döndüler. Tabii ki uzay gemisine döner dönmez Pozi tüm güvenlik birimlerine bu gizli atık tesisi ve şerodak çetesini ihbar etti. Çok kısa bir süre içinde güvenlik güçleri hepsi oraya geldi. Tüm çete üyeleri birbir yakalandı. Pozi yaptığı ihbarda elindeki dijital delilleri bıraktığı yeri de bildirdi. Ve emin ellere geçmesini sağladı. AYPOTEAM takımı bu işi de başarmanın mutluluğuyla görünmeden havalandı. Ayponzi, Pozi, Tera ve muzoyu evlerine bıraktı, onlara teşekkür etti. Haberlerden de takip ettiklerine göre bu atık tesisi doğaya ve çevreye zarar vermeyen yeni bir kimyasal atık tesisine dönüştü. Hepsi insanlığın ve evrenin iyiliği için, işbirliği ve yardımlaşma ile çevreyi koruma görevini yerine getirdiler. Böylece AYPOTEAM takımı bir macerayı ve bir görevi daha geride bıraktılar. Yeni maceralarda buluşmak üzere.
(FATMA DOĞAN 3 KASIM 2024)
Kayıt Tarihi : 19.2.2025 15:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!