Pound - Karşı Kantolar

Ali Özenç Çağlar
78

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Pound - Karşı Kantolar

I

Toprak üstüne türkü yaktı adam
Yandı teni dokunduğu yerden
Üzüm kütükleri harladı harlayacak
Zamanın kancası geçerken boynuna
Bir keklik sürüsü kondu
Üzerine kekik yığınının
Alevler uzaklaştı
Ses ve su kaldı
Sözcükler kaldı
Türkü uzaklaştı
Hıçkırık kaldı
Kırılan neydi?

Aşağıyel okşar gibi
Sam yeli gibi
Kuzey rüzgârı ısırır
Acı dağılır tene
Ölü toprağı düşler
Türküyü düşler adam
Alnında üç damla ter...

II

Eliot kantoları düzenler
Ateşin ve suyun yandığı yerde
Havanın, insanın olduğu yerde
Eliot, Ezra Pound’un kantolarını
Çizip altını tersyüz edilmiş zamana
Bir savaşın altını yakmaktır
Yaş ve kuru dalların közü ile
Roma yeniden yanmaya hazır
İnsanlar ölmeye insanlar
Musolini ve askerler hazır
Avrupa hazırlıksız hazır
Avusturya, macaristan
Ateş hazır, kitaplar,
Kafka, Rilke, Heinrih Heine
Berthol Brecht, Thomas Mann
Sırada beklemede sanki Stefan Sweig.

III

Bir kıvılcım kızarır
Kristal geceyi soğutamayan
Eller ayaklar kalır geriye
Bir ölüm makinasının
Son dişlisi. Hedef polonya
Ve yangın sarar insanı
Sus pus demokrasiler
Bacaları kir pas fabrikaların
Kurtlar böyle havayı sever
Tarih kanadığında
Bir düşün kantoları yazılır
Ateşten önce yazılır
Eliot, bilmem kaçıncı
Sayfayı gözden geçirir
Ölümü, gülü ve acıyı
Düşünmeden “Çorak ülke”
Bir dostunun balçığını
Sıvayıp güneşe
Şiire ekler utancanı yarının
Bir avuç dize
Kirlenir ardından
Ses kirlenir
Söz, fotoğraflar
Elli milyon ölüm.
Yedi milyon Yahudi
Hesapsız kitapsız
Çukurları ve
Gaz odalarının doldurduğu
Bir kanto daha tasarlar Ezra,
Sanatın ve Eliot’un
Çığlık kokan dizelerde
Hayranlığını kazanır
Kan önce kızarır, akar
Sonra çürürbirden.
Ne ateş durur
Ne su durulur/ sular;
Rengi değişir nehirlerin
Göğün rengi değişir
Yeşilin rengi,
Zehire dönüşür
Hıçkırık ve çığlıklar
Ayni kaderi paylaşır
Roma yanar bir kez daha
Berlin yanar, Stalingrat
İnce boyunlu bir karanfil köklenir.

IV

Konacak yer bulamaz ayni keklik sürüsü
Kekikler, sümbüller ve su zambakları
Üveyik sesleri, sakalar susar
Zaman sinsi bir kışa gebe
İkinci dünya savaşı
Emeğin ve insanın
Katlidir. Dönüşüm-
Uygarlıktan
İlkelliğe
Evrilen.
50 milyon
Ölüm
Yedi milyon gözlük,
Takma diş, takma göz
Renk renk apoletler
Düğmeler, kancalar
İnsan kemikleri
Sınırlar kazılır
Sınırlar çizilir
Yeniden.

Barut kokan eller uzanır Avrupa’ya
Tetik izli asker elleri, cellatlar
Pound yeni kantolar yazar
Sapkın düş gürültüsü
Sövgüler, övgüler
Bir pişmanlık
Sağnağı.

İki geri, bir ileri
Günde bilmem kaç mektup yazar
Yitirilmiş umudun çırpınışı
Tekrarın tekrarıdır
Sözcük sağnağı
Kâh Konfüçüs’e
sarılır, eşeleyip
Çin ideogramlarını
Kâh, bin yıl öncesine
İmparatorlukların
Kıpırdadıkça dibe çeker
Koyu balçık Ezra’yı
“şiirin doruklarında”
Katledilir şiiri.
Çorak ülke ‘si ile Eliot’un
Ortak edip günahına şairi
Güçlünün doğurduğu güçtür
Elinin kiri, bilemez.
Dil çürür
Söz çürür
Düşer notaları
Kırılgan bir müziğin
Yarım kalmış senfonisi,
Kırılmış parmaklarıyla
Şiliden Victor Jara gelir,
Lorca gelir kurşun izleriyle
1936 ispanyasından
Dokunurken tuşlarına
Siyah bir piyanonun
Boşalır bir anda salon
Dağılır dinleyiciler,
Perdeler iner
Yukarıdan aşağıya
Yorgun bir yüzdür suçluluk
Beyaz kağıt üzerinde
Gezinirken kalem,
Hem hain hem delidir Pound
Howard Hall’den kaldırılıp
St. Elizabeths’e taşınır
Tek kişilik bir oda
Tek kişilik ışıksız
bir oda ve kırılgan
kötücül bir geçmiş

V

1938’de Meinkampf’ı okuduğunda
Taparcasına hayran kalır Hitler’e
Sonra, “işte sokaktaki adamın
Dostu.” der, farkında olmadan
büyük yanılgının. Yazar arkadaşlarına
Ateşlice anlatıp, paragraflar aktarır
Ve her mektubunu “Heil Hitler!”
diye bitirir. Sonra ekler sarhoşluğuyla:
“ABD ile İngiltere’den daha çok şey yaptı
Hitler.” diyerek. sağır mı sağır kulakları
Kör mü kör gözleriyle, lanetleyip politikasını Roosevelt’in
Kendince tarih yazmaktadır Pound, kantolarıyla/ısrar ve ateş içinde
Yüz yetmiş bin dizedir hedefi. Yaşarsa daha çok yazacaktır
Madrit, Waşington arası uzar dizeler, sözcükler saçılır.
Yargıç zor durumdadır yargılamada Ezra’yı,
Hain midir pound, deli mi, karar veremez?
Karısı, Dorthy Shakespear ağlamaklı, çaresiz.

VI

Pound ah!
Sevgisi ve ilgisi için belirecektir yanında, Olga Rudge(*)
Yeter ki istesin, Ezra istesin, o karanlık tek kişilik odada.
Tek kişilik bir piyano resitali sunar gibi izlesin
Tuşlar üzerinde gezinen ince parmaklarını
İzlesin Olga’nın ve çoğalsın kendi,
karanlığında üşüşen geceyle.
“sorun, faşist sempatinin yanısıra,
Ahlaki olmayan biçimlilik,
diyordu kimi eleştirmenler.
“şiir, pound’un anti-semitizmine bulaştı,
Suçu bulaştı, siyasi mesajlarıyla
Gayri ahlaki olan.”
Bir diğeri söze döküp yalın gerçeği:
“pisa kantolarını insancıl kılan
Hayal değil, trajedidir” diyecekti.
Dil kanadı insanlığın önünde
Şiir kanadı, kiri pası Ezra’nın
Ve sonra, çok sonra,
Az sonra aklayıverdiler pound’u
Ne olduysa, nasıl olduysa
Salıverildi klinikten.
ABD Kongresi,
“Bir nazi komplosu olabilir” diyordu
Bollingen Ödülü’nü verirken Ezra’ya
Gözardı edilemezdi vatanseverliği
Yurtseverliği, 19 yıl uğramasa da
Doğduğu o yerlere./ Senatör-
Joseph McCarthy, çok desteğini görmüştü
Şairin, komünist avında;
Her şey apaçık ortadaydı
Hakkı yoktu kimsenin
İçerde tutmaya ulusal şairi.
“sanat başka, şiir başka” diyerdu
Çok çağdaş cüce sanat adamları

Pound ve kantolar Amerika demekti onlar için...

Ali Özenç Çağlar
Kayıt Tarihi : 29.11.2017 18:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Özenç Çağlar