güz yağmurları düşerken aksanı bozuk akşamın dilinden
yüzümün kıvrımlarında sertleşen sözcüklerden uyduruk şiirler bulup
ekliyorum
eksik yanlarımı kalbimin eline
yorgunum diye başlayan ve sonrasında kaburga kemiklerimden dökülen bunca acıyı
beyaz ispirtoyla çizip
üstünü renkli mendillerle örtüyorum
kısrak kelimelerin arkasına özenle gizlenmiş
onca hatalı cümleden
kaçı kızdı, kaçı oğlan
kaçının gözü renkliydi, kaçı esmer, kaçı kumral
kaçı doğru, kaçı yalandı oysa
ve yarasını içine hapseden kabuklar niye bu kadar sahtekar
sırtını döndüğünde mevsim niye bu kadar sert
hiç sordunuz mu kendinize
sevmenin hiç sevişmemiş halini görmek isterdim
her sabah bir güvercin daha uçurmak gökyüzüne
bir kere olsun güneşin mavi olabileceğine inanmak istedim
ve yine bazı sabahlar
kendimi toparlayıp yürümek geçtiğinde içimden
bilindik alfabeleri, bilindik çamur yığınına ifşa etmekten de yoruldum
kalbimi tekmeleyen bunca rengin gri yanlarını görmezden gelen
o. çok kendini beğenmiş portreler içinde gezen enteller
yüzümdeki hüzne yaşlılık dediler
halbuki, kalbim anlamını yitirmiş
ve derin kesikler içinde kalmış bir yaraydı çok eskiden de
ve solgun bir çiçeğin rengindeydim giderken
avuçlarımda iki mavi mor menekşe
Özge Özgen
Kayıt Tarihi : 2.11.2021 23:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!