Ben Cafer Hüseyin; rüzgârın oğlu,
Bir kış yağmurunda dünyaya geldim.
Annemin bembeyaz elleri vardı,
Ben o ellerden daha güzeldim…
Bir masal gibiydi o geçmiş zaman;
Keçi sağdım, sığır güttüm, kuş vurdum.
Gece gündüz kerpiç sarayımızda
Deliler gibi döner dururdum…
Büyüdüm, büyümedim, hiç anlamadım,
Seneler büyüdü benle beraber…
Bu hülya içinde avundum durdum,
Gelinceye kadar o meş'um haber:
'Babanı dün akşam bu halde bulduk,
Kızıl bir cennetin bağrına düşmüş.'
Anladım ki ateş, her şeyden soğuk
Bir kış masalında görülen düşmüş...
.......
Adamın kalbine bir namlu yürür,
Ve okşarsa çelik parmaklarını,
Adam da namluda bir cennet görür,
Ve cennete doğru yürürmüş kanı...
İlk defa farkettim bıyıklarımı,
İlk defa elime düştü rovelver.
İlk defa kokladım bir kör kurşunu,
İlk defa kokladı beni bir mavzer.
Şimdi yüreğimden mahzun ve saydam
Bir veda bûsesi bu topraklara…
Şimdi gidiyorum kerpiç saraydan,
Şimdi gidiyorum tâ uzaklara.
Ardımdan ağıtlar yakmasın kimse,
Namluma ruhunu yaslasın şeytan.
İsmimi unuttum gayrı bu yerde;
Militanım, militansın, militan...
Kayıt Tarihi : 20.10.2006 23:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!