Postmodern Bir Hürriyet Kasidesi

Gürz içinde bir şehrin drama kokusu tadında bir savaş çığlıklarıyla irkildi gece
Ve bana gelişin bin bir hece

Savaşın baş gösterdiği saatler ardına saklanan dürziler,
Evet dürziler
Onlar da bir milletin sesi ve hayli yorgun gölgesi
Çok görmediğim insanların bin bir gece buluşup söylediği bin bir hece

Uğursuz bir gece bolkona çıkarız öylece
Kör talih kör kurşunla el ele
Savaş ,ıslıklarla bastırılan bir karambol altına almış bizi çift santraforla çapraz ateşte bir abluka
Çıkmış tüm günahlarımız ayyuka

Olmamış sabahlar doğmamış güneşte bir gelecek var
Halide edip mi adı mı var
Sabaha varmayan ışıklar ve gözlerinde korku var

Bir şehir atlısı gibi acımasızca ezdiğimiz hamam böcekleri
Bir kafka yaratırlar belki

Yaşama tutunmayı dilerdi belki uçlarında yaşayamayan bir bekçi

Bir ermeni kisvesi altında ezilen anodolu türbesi sükse yaratır belki

Çağana, ırmaklar taşır nil bir yaşama sırrıdır

Yaşamı avucuna alıp inersen mezepotamya sırtlarına
Fareleride geçersen eğer
Şehre bir sukunet gelir

İşte o zaman görürsün laleliden sümbüllü çiçekleriyle geçen azizeleri

Başaramazsan eğer işte böyle yaşarsın azametleri…