Postaya verilmeyen mektup ve adak

Yüksel Nimet Apel
2962

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Postaya verilmeyen mektup ve adak

Bu günlerde perdeleri çekili yazlık evimiz gibiyim
hevesle ve özlemle bekliyorum yazı

kışsa çetin geçiyor
soğuğa rağmen arka bahçede güller tek tük de olsa
açmaya devam ediyor

güllerin yaprakları soğuktan üşümüş bir çocuğun
çatlamış teni gibi
öyle öpülesi
öyle renkli

her şeye göğüs gererek her şeye rağmen
açmaya yaşamaya devam ediyorlar
direniyorlar yani Suna direniyorlar
en iyi senle ben biliriz direnmek nedir

aslı astarı bir mavi abiyeydi
geçen gün gittim o mavi elbiseye
vitrinde gördüğüm bir çift mavi pabucu da aldım

biraz ayağımı sıkıyor ama
bilirsin hani ne derler sıkan ayakkabılar için
kabir azabı demezler mi

her şey yoluna girecek biliyorum
söz veriyorum Suna
şimdilerde kendime bir ad taktım
şiirlerimse isimsiz
hepsini toparlayıp paketledim

şimdi tavan arasındalar
bazı geceler bir iniltiyle uyanıyorum
biliyorum kabus değil ama nereden geliyor
şiirlerim o kadar mı hüzünkâr
bilemiyorum

akşamları hava kararmak üzereyken bir telaş kaplıyor tüm benliğimi
beklediğim biri varmış gibi
gözüm kapılarda her sesin kapıyı çalan bir ele ait olduğunu düşlüyor
kahroluyorum Suna

elim ayağım titriyor
bahçeye zor atıyorum kendimi
o soğukta saatlerce oturuyorum
çocukken söylediğim o şarkı mırıl mırıl dudaklarımda
hani biri görse
kadın delirmiş diyecek
sanki insan sesli dua edemez gibi

insanlar neden rahat vermiyorlar

ah Suna yazı özlüyorum
bir gün daha geçti diye çocuklar gibi seviniyorum

ama artık senin hiç bir yaz gelemeyeceğini bilmek kahrediyor beni

yine az da olsa zaman zaman kısa şiirler yazıyorum
geceleri bir türlü uyku tutmuyor sabahlıyorum
orada öylece kanepede üstüm açık
sen olsan bir pike bulur örtersin üstümü
ya da sarsarak uyandırır hadi ama
yerine git dersin
sırf sen benimle ilgilen diye ben de kanepede uyur gibi yapardım
ve sen anlayınca beni kovalardın elinde terlik
ne güzel günlerdi onlar Suna

benim yerim var mı ki Suna
evler kapalı mekanlar boğuyor beni
yazlık evin bahçesinde bir mezar olsaydım keşke diyorum
asma yüzünü
nasıl olsa ölmeyeceğiz mi bunu da vasiyet kabul et ha

inan Suna sen yoksun ya
hiç önemi kalmayacak yaşamanın
yaşamak buysa

bazı sabahları erken kalkıp
Eyüp sultana dua etmeye gidiyorum

sonra dönüşte yol üstündeki o tepede
yıkık duvarlarının ortasındaki dilek ağacına
her seferinde bir başka renk çaput bağlıyorum
sen dön diye

dön Suna kardeş ne demekmiş
sen gidince anladım

alt tarafı mavi abiye bir elbise

18/Ağustos/2014/Pazartesi/Bodrum

Yüksel Nimet Apel
Kayıt Tarihi : 18.8.2014 16:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    İlk okuduğumda da büyük bir hüzün ve ona eşlik eden güzel bir şiir okumanın hazzıydı hissettiğim. Duygularım aynı. İşte şiir bu. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin. ilk okuduğunuz hazzı duyabilmektir esas olan... Kutluyorum siz sevgimle Nimet hanımcığım. Günün şiiri olmaya yakışmıştı.En güzel günlere, sevgimle... Nicelerine diyorum...Seçici kurula da isabetli seçimleri ve özverili çalışmaları için teşekkürler...

    Cevap Yaz
  • Remzi Ece
    Remzi Ece

    Değerli Hanımefendi ; Şiirlerinizle tanışmak bu güne nasipmiş. Şiirinize yapılan yorumlar dahî şiir tadında. Böyle bir ustalığı selamlıyoruz.

    Cevap Yaz
  • Mübeccel Zeynep
    Mübeccel Zeynep

    huzun siire guzellik katiyor yuregimize aci verse de...

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Dün burada güne seçilen şiirime yorumlarıyla,katılıp bana yalnız olmadığımı hissettiren değerli şair arkadaşlarıma teşekkür etmek isterken sayın Hikmet Çiftçi'nin ismini Nazır Çiftçi olarak yazdığımı fark ettim.Her iki kıymetli şairimizden de özür diliyorum. Sayın şairlerin bu yanlışlığı mazur göreceğini ümit ediyorum. Güzel bir gün yaşamanız dileğimle baki selamlar.

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Teşekkürler sayın Bukre Zuzu.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (24)

Yüksel Nimet Apel