Bir mermer büstü gibi
Bembeyaz parlıyorsun yanımda,
Bir çığ misali
Dağdan sürülen.
Bir gönülde
Hem aşk hem nefret
Yanyana yaşaması zor,
Bu kuyu sevda
İki ölüye dar geliyor.
Seneler sonrası
Ölü Ordunun Generalleri kazıyacak
Ülkeyi boydan boya
Mermer büstlerimiz için;
İkimiz çoktan firarda
Aşk
Camdan bir kupa gibi
Ellerimizden düştü
Sonra öldük
Ve bu şeytani beyazlık
Tabutta sardı ikimizi.
Müzeleri süsleyecek büstlerimizde
yazılacak:
“Aşk bu taşlar üzerinde hiç geçmedi”!
Tiran, 2004
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta