Kindî ya da tam adıyla Ebu Yusuf Yakub bin İshak el-Sebbah el-Kindî Bugün Irak sınırları içerisinde bulunan Kûfe’de doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemesine rağmen dokuzuncu yüzyılın başında doğduğu tahmin edilmektedir.
Arabistan’ın köklü kabilelerinden biri olan Kahtân soyundandır. Kindî’nin ataları İslam öncesi dönemde Kinde bölgesinin yönetimini uzun süre ellerinde bulundurmuşlardır.
Beşinci göbekten dedesi Eş’as ibn Kays, Kinde meliki iken 631 yılında Medine’ye gelerek Hz. Peygamber’in (s.a.s.) huzurunda Müslüman olmuştur. Kindî’nin babası İshak ibn Sabbâh, Halife Mehdî-Billâh, Hâdî-İlelhak ve Hârûnürreşîd zamanlarında Kûfe valiliği yapmıştır.
Kindî’nin çocukluk ve gençlik yılları Kûfe ve Basra’da geçti. Küçük yaşta babasını yitiren el Kindî geleneksel temel eğitimden sonra dil ve edebiyat alanında eğitim gördü. Daha sonra Bağdat’a giderek ölünceye kadar bu şehirde yaşadı.
Bağdat’ta Abbasi halifesi Me’mûn’un himayesinde dinî, ilmî, felsefî ve edebî toplantılara katıldı. Halife Me’mûn 830 yılında Bağdat’ta Beytülhikme’yi kurunca Kindî de bu merkezde görevlendirildi.
Abbasi halifeleri Me’mûn, Mu‘tasım ve Vâsik’tan destek gördü. Halife Mu‘tasım, oğlu ve veliahdı olan Ahmed’in eğitim ve öğretimiyle onu görevlendirdi. Kindî eserlerinin önemli bir kısmını bu veliahdın isteği üzerine kaleme aldı ve ona ithaf etti.
Kindî felsefeden tıbba, matematikten, ilahiyata, astronomiden, siyasete, psikolojiden, diyalektiğe, astrolojiden, kehanete ve optikten kimyaya kadar yirmi ayrı dalda eser vererek sayıları 277’yi bulan bir külliyat oluşturmuştur.
Veliahd Ahmed dışında özel dersler vermek suretiyle eğittiği talebeler arasında kendisi de bir filozof olan Ahmed bin Tayyib es-Serahsî, hekim ve coğrafyacı Ebû Zeyd el-Belhî, matematik ve astronomi âlimi Ebû Ma‘şer el-Belhî gibi önemli âlimler bulunmaktadır.
Orta Çağ Avrupası'nda ‘Alkindus’ adıyla tanınan, ilk İslam filozofudur. Felsefesinde, Platon Aristoteles ve Plotinus'un görüşlerinin bir sentezini yapmıştır.
Kindî Aristo’nun eserlerinin tanıtılması ve felsefî kavramların geliştirilmesinde önemli görevler üstlenmiştir. Felsefenin birikimsel olduğunu düşünen Kindî, yöntem olarak mantıkla birlikte matematiği de kullanmıştır.
Evrenin yoktan yaratıldığı, cisim, hareket ve zamanın sonlu ve sınırlı olduğunu düşünen Kindî Aristocu felsefî terminolojiyi kullanmakla birlikte âlemin yoktan yaratılışı konusunda Aristo’dan radikal bir şekilde ayrılmış ve dini görüşten yana tavır almıştır.
Felsefenin yönteminin kanıtlama, kanıtlamanın hedefinin maddeye biçim kazandıran özleri bilmek, felsefenin amacının ise Tanrı'ya erişmek olduğunu öne süren Kindî'ye göre, felsefi bilginin ilk basamağı akıl yürütmedir.
İnsanın akıl yürütme yoluyla adım adım basitten bileşiğe ve en yetkin olana doğru yükseldiğini öne süren filozof, varlığa akılcı bir açıdan yaklaştığı için, Tanrı'nın özüne ait sıfatları inkâr ederek dini görüşten uzaklaşmıştır.
Tanrı'nın sıfatlarının ancak olumsuz bir biçimde bilinebileceğini savunan El-Kindî'ye göre, Tanrı mutlak Bir'dir. Mutlak varlık olması nedeniyle, Mutlak Bir'in şekli, niteliği, niceliği, maddesi yoktur ve O göreli bir varlık değildir.
Kindî Mekân ve hareketin izafi olduğunu, zamanın cisim ve hareketten ayrı düşünülemeyeceğini söylemiştir. "Yavaş dediğimiz şey, uzun zaman içinde belli bir mesafenin kat edilmesidir. Hızlılık ise kısa zaman içinde aynı mesafenin kat edilmesidir"
Kindî, kriptoloji biliminde Jül Sezar (MÖ 50) tarafından bulunan ve uygulanan tek alfabeli yerine koyma şifreleme yöntemini geliştirerek frekans analizini bulan ilk kişidir.
Düşünce alanından başka konularda da âlim bir kişiydi. Farabi ve İbn-i Sina'nın çalışmalarından önce kendisi de yaşadığı asrın Büyük Müslüman Filozofları arasında sayılmıştır.
Kindî, Batlamyus'un ‘Güneş Sistemi’ teorisini desteklemiştir. Bu teori; Dünyanın değişik sistemlerin merkezi olduğu ve bilinen gezegenler; Ay, Merkür, Venüs, Jüpiter, Mars, Güneş’in bu yörüngede döndüğünü söyler. Kindî bu teori hakkında; " Rasyonel varlıklar bir yörünge içerisinde döner, dönüşü ise Allah'a itaati ve ona boyun eğmesi şeklinde olur.” demiştir. Ne var ki bu sözü, semai varlıkların etkisinin maddi dünyaya tesiri ile bir gizem haline gelmiştir.
İslam dünyasında ilimlere dair ilk tasnifin Kindî tarafından yapıldığı söylenebilir. Kindî ilimleri dinî ve insanî diye ikiye ayırır. Dinî (ilâhî) ilimlerin kaynağı vahiydir. Vahiy ise istek ve irade, çaba olmaksızın, belli bir yönteme başvurmadan Allah’ın peygamberlerin temiz ruhlarını aydınlatmasıyla oluşur.
Felsefenin çatısı altında toplanan insanî ilimler ise alet ve başlangıç ilimleri ile doğrudan ilimlerdir. Başka ilimlere giriş mahiyetindeki alet ilimleri mantık ve matematiktir. Mantık, Aristo’nun Organon külliyatında yer alan bölümleri, Matematik ise aritmetik, geometri, astronomi ve müzik bölümlerini içerir.
El-Kindî, İslâm âleminde mûsikînin kaidelerini ilk vaz ’eden kimsedir. Bir bakıma Farabi ve İbn Sînâ’ya yol açmış, onlar da bu yolu geliştirmişlerdir. Ayrıca Arap mûsikîsini belirli bir seviyeye oturtmuş, Grek mûsikî eserlerini şerh etmedeki başarısıyla da önemli bir rol oynamıştır.
Grekler, mûsikîyi işlemişler ve nazarî kaidelerini tespit etmişlerdir. Fakat Kindî bunu olduğu gibi almamış, bilhassa o dönem Bağdat’ta icra edilen mûsikîye uygun bir şekilde tatbik etmiştir.
Kindî, halife Mütevekkil zamanında saraydan uzaklaştırıldı. Dönemin büyük matematikçisi ve astronomu Benû Mûsâ Muhammed ve Ahmed adlı kardeşlerin komploları sonucu kütüphanesine el konuldu. Fakat Kindî, bir matematik probleminin çözümü karşılığında kütüphanesini geri aldı.
Hayatının son yirmi yılını saraydan ve toplumdan uzak yalnız geçirdi. Kindî’nin ölüm tarihi de kesin olarak bilinmemekle birlikte 866- 873 yılları arasında Bağdat’ta vefat ettiği tahmin edilmektedir.23.04.2019 Derleme recep akıl
----------------/
Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 23.4.2021 03:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
NOT: Bu kısa yazı El Kindî’nin kimliğiyle ilgili bir tanıtma ve bilgilendirme yazısı olarak derlenmiştir. Yeterli olmadığını düşünenler olabilir. Daha geniş bir bilgiye ulaşmak isteyen dostlar için İnternet’te daha ayrıntılı bilgi mevcuttur.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!