İmam-ı Gazâlî 1058 yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlköğrenimini Tus’ta Ahmet bin Muhammed er-Razikânî’den almıştır. Sonra Cürcan'a giderek orada mukim İmam Ebu Nasr el-İsmaili'den ders aldıktan sonra 28 yaşına kadar Nişâbur Nizamiye Medresesi’nde öğrenimini sürdürdü.
Gazali itikadî düşünce olarak Ebü'l Hasan Eş'arî’den ve ameli görüş olarak ise İmam-ı Şafiî'den etkilenmiştir. Hocası ‘İmam-ı Harameyn’ lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî 1085 yılında ölünce Nişabur’dan Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizamülmülk’ün yanına gitti.
Nizamülmülk'ün huzurunda olan bir toplantıda verdiği cevaplarla diğer bilginlerden üstünlüğünü kanıtlayarak 1091 yılında Bağdat’taki Nizamiye Medresesi'nin baş müderrisliğine tayin edildi. Burada bilgisi ve edindiği öğrenci topluluğuyla kısa sürede ün ve saygınlık kazandı.
Çocuk yaştan itibaren yoğun bir eğitimden geçerek yüksek İslami ilimlerde çok ilerlemesine rağmen hâlâ kendisinde bir şeylerin eksikliğini hissetmesi onu tasavvufa yöneltti ve Ebû Ali Farmedî’nin tesiriyle bu alanda yoğunlaştı. Bu ilgi ve hac arzusuyla medresedeki vazifesini bırakarak 1095 yılında Bağdat'tan ayrıldı ve Şam'a gitti. Şam’da iki yıl kaldıktan sonra 1097 yılında hac görevini yapmak için hac yolculuğuna çıktı.
Hac sonrası yeniden Şam'a döndü ve buradan Bağdat yoluyla Tus'a geçti. Şam ve Tus'ta bulunduğu süre içinde uzlet hayatı sürdürdü ve tasavvuf alanında ilerledi.
Bağdat'tan ayrılışından on bir yıl sonra 1106 yılında Nizamülmülk’ün oğlu Fahrülmülk'ün ricası üzerine Nişâbur Nizamiye Medresesinde tekrar eğitim vermeye başladı fakat burada fazla kalamadı ve kısa bir süre sonra yeniden Tus'a dönerek yaptırdığı tekkede müritleriyle birlikte sufi bir hayat sürdürmeye başladı.
İmam-ı Gazâlî 1111 yılında doğum yeri olan İran'ın Tus şehrinde vefat etti. Allah rahmet ve mağfiret eylesin. Ruhu şad, mekânı Cennet olsun.
Gazâlî’nin yaşadığı dönemde İslam âleminde siyasî ve fikrî büyük bir karmaşa hâkimdi. Bağdat’ta Abbasi halifelerinin gücü zayıflamasına rağmen Büyük Selçuklu Devleti’nin sınırları genişliyor ve nüfuzu artıyordu.
Melikşah’ın veziri Nizamülmülk savaş meydanlarında zaferler kazanıyor, ilim meclisleri denilen tartışma ortamları hazırlıyor ve medreseler açıyordu. Bu dönemde Mısır tahtında Şii Fâtımî Hanedanı vardı. Avrupa’da ise Endülüs Emevi Devleti Gerilemekteydi.
İlk Haçlı Seferi de Gazâlî döneminde yapılmış, Gazâlî 40 yaşında iken Antakya haçlılarca kuşatılmış bir yıl sonra da Kudüs ele geçirilmiştir.
İmam-ı Gazâlî Batı dillerinde ‘Algazel' ismiyle tanınmaktadır. Künyesi Ebu Hâmid, lakabı Huccet-ül-İslam ve Zeyneddin’dir. Müçtehittir. Tam adı Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed’tir.
*** *** ***
İmam-ı Gazâlî'nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikrî akımları araştırmasına sebep olmuştur. Yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını gördü.
Bunlar felsefeciler, kelâmcılar, sûfiler, bâtınîlerdi. Hepsinin görüşlerini inceleyerek kelâm, felsefe ve Bâtınîlik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla tenkit etti ve sûfilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aradı.
Gazâlî'ye göre o dönemde İslamiyet'in birliğine kötü anlamda doğrudan etki edecek fikirler hızla yayılıyor, bir taraftan Yunan felsefesi ile İslam inancını yeniden yazmaya çalışan filozoflar, diğer yandan Kur'an'ın apaçık ayetlerini karanlık ve gizemli tefsirlere konu yapan Bâtınîler, İslam dinine ve Ehl-i sünnet itikadının bütünlüğüne büyük zarar veriyordu.
Bâtınîlik, Gazâlî’nin döneminde ortaya çıkmış ve Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk bu görüşün üyeleri tarafından öldürülmüştür. Gazâlî bu dönemde Ehl-i Sünnet dışı grupların görüşlerine karşı reddiyeler yazarak mücadele etmiş, Mu'tezile ve Bâtınîlik'e karşı altı tane eser kaleme almıştır.
İmam Gazâlî’nin felsefeye karşı verdiği mücadele sonucunda İbn-i Rüşd, İbn-i Tufeyl ve İbn-i Bacce vb. bazı düşünürler Gazâlî’nin İslam dünyasında felsefi düşüncenin gelişmesini önlediğini iddia etmişler ve felsefeyi ona karşı savunmak ihtiyacı duymuşlardır.
Gazâlî felsefe öğrenmek suretiyle Yunan felsefesine karşı felsefecilerle tartışmış, sert eleştirilerini reddiyeler şeklinde yazarak Aristoteles, İbni Sina ve Farabi’nin üzerine gitmiştir. Öte yandan Gazâlî'nin felsefeye yönelik olumsuz tutumuna rağmen mantığın birçok yanını İslam din bilimlerine sokmada önemli katkısı olmuştur.
Gazâlî İslam inanç felsefesi olan Kelâm'ın daha çok akaid kısmına önem vermiş ve akıl yerine sezgiyi ön planda tutmuştur. Mantık ve münazara ilkelerini kullanmıştır. Bununla beraber Kelâm ile yetinmeyen Gazâlî tasavvufa yönelerek aklın yerine mükaşefeyi* koymuştur.
Sufizm ve Şeriat alanında büyük rol oynamış, Sufizm kavramını şeriat yasaları ile birleştirmiş, eserlerinde tasavvufu ilk olarak teorik anlamda açıklamıştır. Çalışmalarında Ehl-i Sünnet görüşünü benimsediği ve diğer görüşlere karşıt olduğu da söylenebilir. Katkılarıyla tasavvufun uzun süre yaşayabilmesini sağlamıştır.
İmam-ı Gazâlî Ortaçağ Müslüman ve Hristiyan filozoflarını büyük ölçüde etkilemiş bir İslam bilginidir. Çalışmaları İslam dünyasında, Avrupalı bilginlerin dikkatini çeken ilk şey olmuştur.
İmam-ı Gazâlî’nin kitapları birçok Batı diline çevrilmiştir. Eyyühe'l Veled adlı kitabı Unesco tarafından 1951’de Fransızca'ya, İngilizce'ye ve İspanyolca'ya tercüme edilmiş ve bunun gibi birçok kitabı da çeşitli dillere çevrilerek basılmıştır.
Gazâlî'nin, risale ve reddiyeleri ile birlikte 500'e yakın kitap yazdığı hakkında bilgiler vardır. Mısırlı bilim adamı Abdurrahman Bedevî yapmış olduğu araştırmalara göre, Gazâlî'nin 457 adet kitap yazdığını belirtir. Ancak günümüze kadar ulaşan eserlerinin sayısı 75’tir
‘İhya-u Ulumi'd-din’’ Gazâlî’nin en çok bilinen ve en büyük eseridir. Bu kitapta fıkıh ve tasavvuf konuları ele alınmıştır. Dört kısımdan oluşur. Kitap yazılışından bu yana İslâm dünyasında çok okunan kitaplar arasındadır. Derlem: Recep Akıl 28.3.2021
_____________/
* MÜKAŞEFE:
1- Meydana çıkarma, açık, görünür, bilinir duruma getirme, aşikâr etme.
2-Akıl ve duygular yoluyla erişilmesi mümkün olmayan maddi, manevi ve ilâhî bilgileri kalp gözüyle keşfetme, bilme.
Kayıt Tarihi : 30.3.2021 08:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
NOT: Bu kısa yazı İslam alimi İmam-ı Gazâlî’nin kimliğiyle ilgili olarak bir tanıtma ve bilgilendirme yazısı olarak derlenmiştir. Yeterli olmadığını düşünenler olabilir. Daha geniş bir bilgiye ulaşmak isteyen dostlar için İnternet’te daha ayrıntılı bilgi mevcuttur.
![Recep Akıl](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/03/30/portreler-22-imam-i-gazali.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!