Portreler 15 - İmam-ı Rabbani

Ahmed Sihrindi, daha çok bilinen adıyla İmam-ı Rabbani ya da İmam-ı Rabbani el- Faruki el Serhendi… İslam âlimi ve müceddidi… Tasavvuf önderi…

1564 yılında o zamanlar Babür İmparatorluğu’nun egemenliği altında bulunan Hindistan’ın Serhend şehrinde doğan İmam-ı Rabbani İslam’ın 4 büyük halifesinden ikincisi olan Hz. Ömer bin Hattab’ın soyundan gelmektedir. Nakşibendî tarikatının Müceddidiyye koluna mensup olmakla birlikte Kadiriyye, Çeştiyye tarikatlarınca da saygın bir yere sahiptir.

Ariflerin ışığı, velilerin önderi, İslam’ın bekçisi ve Müslümanların baş tacı İmam-ı Rabbani Hazretleri, İslam âlemi tarafından ikinci bin yılın müceddidi (müceddidi-i elf-i sâni) ve müçtehidi olarak kabul görmüştür.

İlk eğitimini babasından alan Hz. İmam daha sonra Baki Billâh ve Mevlana Kemaleddin Keşmiri gibi zamanın büyük tasavvuf âlimlerinden de faydalanarak ilim ve tasavvuf yolunda büyük mesafeler kat etti. Baki Billah’tan almış olduğu tasavvuf eğitiminin ardından mürşidinin kendisine vermiş olduğu icazetle onun halifesi olarak irşad görevine başladı.

Yetiştirdiği talebeler vasıtasıyla Hindistan Müslümanları arasında Ehli Sünnet inancının yayılıp gelişmesini sağladı. Babür hükümdarı Ekber Şah’ın İslam’ı tahrif ederek yeni bir din anlayışına karşı mücadele verdi.

Onun bu faaliyetleri ve Babür hükümdarlığında giderek artan etkisi Ekber Şah’tan sonra tahta çıkan oğlu Cihan Şah’ı tedirgin ettiği için ve biraz da vezirlerinin etkisinde kalarak İmam-ı Rabbani’yi hapse attırdı ama daha sonra bu endişelerinin yersiz olduğunu anlayıp bir yıllık hapis hayatından sonra serbest bıraktırıp din işlerinde zaman zaman kendisine danışmaya başlamıştır.

İmam-ı Rabbani İslam âlemi tarafından ikinci bin yılın müceddidi İslami hükümler ile tasavvufu birleştirmesi sebebiyle de kendisine birleştirici anlamına gelen “Sıla” ismi verilmiştir. İmam-ı Rabbani bütün sohbetlerinde insanı dünyada ve ahirette yükseltecek olan tevazunun ve kurtuluşun ancak Ehl-i Sünnet’e uymakla gerçekleşebileceğini anlatmıştır.

Talebelerine ilim ve irfanın yolundan asla ayrılmamayı fıkıh bilgilerini çok iyi öğrenmeyi emretmiş, taassuba ve yobazlığa karşı mücadeleye çok önem vermiştir. Bütün eserlerinde iman ve Kuran ahlakını, Allah’ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, ihlâsı, ruhu, şeytan ve nefsle olan cihadı ve Allah’a samimi olarak nasıl yakınlaşılabilineceğini Hz. Peygamber aleyhisselâtu vesselâma, dört halifeye uymanın gerekliliğini anlatmıştır.

Müminlerin kendi içlerinde bölündüğünden yola çıkarak sadece Ehli Sünnet’e uyanların kurtulacağı fikrini öne çıkartarak, ömrü boyunca Müslümanların birliğini savunmuştur. İmam-ı Rabbani, 1624 yılında 63 yaşındayken doğduğu şehirde ahirete irtihal etmiştir. Ebedi istirahatgâhına bölgede “Razvayı Şerif” adı verilmektedir. Allah ondan razı olsun, Âmin! Derleme: Recep Akıl 25.10.2014

BAŞLICA ESERLERİ:

MEKTUBAT: Kelâm ve fıkıh bilgilerini tasavvufun marifetlerini açıklayan bir eserdir.

REDDİ REVÂFID: Ehli Sünnet’e aykırı Rafızî mezhebine reddiye

İSBATÛN MÜBÜVVE: Türkçe’ye "Peygamberlik nedir?" adı ile tercüme edilmiştir.

MEBDE VE ME’AD

ADAB-ÜL MÜRİDİN

TA’LİKAT-ÜL- AVARİF

RİSALE-İ TAHLİLİYYE

ŞERH-İ RUBA’İYYAT-I ABD-İL- BAKİ

MEÂRİF-İ LEDÜNNİYE

MÜKÂŞEFAT-I GAYBİYYE

CEZBE VE SÜLÛK RİSALESİ