Portakal Lekesi Şiiri - Hüseyin Fazilet

Portakalı soydum başucuma koydum
Bunu ben yaptım
Sonra çarşafta bir portakal lekesi tecellî etti
Portakaldan ama portakal değil.

Birisi -annemdi biliyorum-
Bu portakal lekesi artık çıkmaz buyurdu
O yüzden bundan böyle sen bu portakal lekeli çarşafta yatıp kalkacaksın
Senin alâmet-i fârikan da bu portakal lekesi olsun.
Ölünce de -inşallah- bu portakal lekeli çarşafta defnederler seni;
Görürsün portakalı soymak neymiş.
Bir daha da konuşmadı benimle annem,
Ama beni defnettiklerinde hırsı geçer.

Portakal lekesi çiş lekesine benzer
Sarı, çıkmayan iğrenç bir leke.
Bembeyaz çarşafların şeklini şemâlini bozar,
Portakal lekesi yalancılar yaratan bir şeydir,
Kimin uykusu gelse gelmemiş gibi yapar.

Portakal lekesi ezelde yazılmış bir kadere benzer;
Silinmeyen değişmeyen tabut gibi bir kader.
İşte portakal lekesi böyle kalıcıdır.

Portakal lekesi hiçbir şey değildir,
Ya da tarihin bir noktasında aklını unutmaktır.
Bir şehrin meydanı kalabalıktır ara sokakları tenhadır
Ama bir şehrin dışı tamamen çöldür;
İşte portakal lekesi bu çöle benzer.

Portakal lekesi köprülere dadanmış bir depremdir
Ya da portakal lekesi sadece portakal lekesidir.