Popülerlik hastalığı nüksettiği günden bugüne niteliksel varlık gösteremiyor niceliğine nitelik aranan yığınlaşma.
Geçmişin mahfil zihniyeti safrasını temizlemekte zorlanan bir toplum refleksine dönüştü.
Yeni koşulların bağımlılığını şiddetin ve çatışmanın kaynağı inanç toplumundan bilgi toplumuna geçemeyen kökten dinci bakış üretti.
Hamaset edebiyatı erozyonu kültür, sanat ve topluma faydalı her alana taşındı.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Çok güzel bir konuydu...İnşallah son bulur bir gün bu kısır döngü...Yüreğinize kaleminize sağlık Önder Bey. Kutluyorum sizi...Selamlar...
Öylesi karanlık günlerin karanlıklarına şahitlik ediyoruz ki, hem ruhsal hem zihinsel erozyonun yıkıntıları ve cürufları toplumdaki eksen kaymasının yanı sıra ahlaki ve kültürel çöküntünün yaşanmasına sebep...
Hani neresinden tutsan elinde kalacak yatkın dediğimiz kumaş misali... Hangi konuyu masaya yatırsak hep yüreğimiz sızlayarak bahsediyoruz ve tüm bunlar bir noktadan kaynaklı olduğu bilinçli bir linç girişimi çabaları olduğu görülüyor...
Bunu başarmanın en güzel yolu ehil olmayan kişiyi en üst makama oturtup, ehil olanları ekarte edecek ve ehil olmayanın mevki ve makam uğruna neler yapabileceğini oturup seyredeceksin...
Ahlaken yaşanan erezyon toplumda kokuşmayı başlatır ki kurur, çölleşir yürekler.. Benlik egosunun kıskacına girmeye görsün yürekler işte o zaman biz olmanın değeri kaybolur ki çözülmenin en önemli noktası buradır... Kenetlenmediğimiz zaman ayrışma başlamış demektir ki uzun zamandır bunu gözleyenler dağılmamız için davul zurna çalarak seyredeceklerdir eminim... Hemde sıra sıra dizilmiş domino taşlarına küçücük bir dokunuşla zevkle yıkılışını seyrederler...
Uyanmamız lazım... Kenetlenmemiz lazım... Yeniden ayaklarımız üzerine dikelip dik durmamız lazım...
Etrafımızda içimizde çakallar sürüyle düşmemizi bekliyor ve gözlüyor...Onlara inat ayakta durmalıyız... Biz olmalıyız, iri ve diri olmalıyız, olmak zorundayız...
Kutluyorum Önder bey... Selam ve Saygımla...
Karanlığa ışık tutan kelamınız daim olsun üstadım..saygılarımla..
*Popüler Çölleşme *doğru bir tespit. Ne diyorlar popülerlik için
"reklamın iyisi kötüsü yoktur "
Çağ tam da bu hastalığa yakalanmış durumda. Adı duyulsun da , bi yerlerde anılsın da, ne feda edilirse edilsin umurda bile değil. Belli bir kesime yaranma duygusu , hamaset söylemleri, gerçekleri örtbas ediyor olsa da hiç önemli değil. Yeter ki popüler olunsun, şanı yürüsün....
Aslında' bütün bunlara karşıyız 'diyoruz demesine de,ne yapıyoruz susup kenara çekiliyoruz. Onlar da rahat rahat ortalarda cirit atıyorlar. Oysa insan sustuklarından da sorumludur.
Toplumda bölünme demiş şiir, budur işte toplumu birbirinden uzaklaştıran, hatta koparan.
Biz'den isen konuş , değilsen kim dinler seni?
'Bu ne diyor acaba '?diye durup bakılmıyor , varsa yoksa kulağında hep kendi sesi, aynada gördüğü ise kendi şişkin egosu.
'Okur avcısı popüler çeteler' diyor şiir, evet köşe başları çoktan tutulmuş.
Yazdığını sadece kendisinin anladığı, okuru , "aptalım ben, bi şey anlamadım" yargısına sürükleyen , ne kadar yabancı kelime o kadar entel yapıtlar, yaldızlanıp , parlatılıp vitrinlerin baş köşesini kapıyor... Hele bir de arkanda güçlü biri varsa , sırtın yere asla gelmez.
Eskiler geldi aklıma, usta çırak ilişkileri, uzun çabalar, hak ettiğin yere gelme gayreti. Dedim ya o eskidendi...Şimdi sihirli değneğin bir işareti yetip artıyor.Ve sonuç şiirin dediği gibi oluyor.
Ama şiir bir umudu da göz ardı etmiyor ;
***
Toplumu hiçleyen, bireyi görmeyen zihniyetin egemenliği / Filize duran nitelikli çabaları engelleyemeyecek
Bu pusarık ortamda / Tıkanan kültürel damarları açacak birikim
Popüler çölleşmeye bir gün mutlaka dur diyecek_________________
Güzeldi okumak. Kalemin hep yazsın kardeşim. Yol açıklığı dileğimle,selamlar.
Şiddetin ve çatışmanın kaynağı
İnanç toplumundan bilgi toplumuna geçemeyen
Kökten dinci bakış üretti
Hamaset edebiyatı erozyonu
Kültür, sanat ve topluma faydalı her alana taşındı
Toplumdaki bölünme ve ayrışma
‘Siz’ ve ‘Biz’ ekolüne dönüştü
Aynen öyle oldu.Fakat bu kendiliğinden oluşmadı. İnce ince hesaplanarak, bile isteye bu hale getirildi. Toplumu, birbirine düşman iki gurup haline getirilmek amaçlanıyor ne yazık. Büyük, çok büyük tehlike. Ayırdında olanların bile bunu durdurmaya ya da engellemeye güçleri yetmiyor.
Fakat bir gün....Her şey tersine dönecek. bu toplum, uyanacak daldığı derin uykudan.Silkinecek...Dökülecek üstüne serpilen "ölü toprağı"...
Şairlerin görevidir toplum bilincini diri tutmak, uyuyanları uyarmak... Ve bu sorumluluğu üstlenip yerine getirensin sevgili Önder. Seni ve şiirini yürekten kutluyorum...
Popülerlik hastalığının bir adına da "çağdaşlık" deniyor sanırım...
Oysa bizler hep ilkel kalmalıydık... Arı ve duru...
Ben ve sen...
Biz farkına varamadan mı oldular,
Siz ve biz...
"Tıkanan kültürel damarları açacak birikim"
İşte benim için şiirin bütünündeki en can alıcı ve oturulup düşünülmesi gereken tek cümle!
Ve Değerli Şairime bu cümlesine istinaden bende hüküm sürmeye başlayan sürüsü sepette bir sürü soru...
Acaba bizler, yaratılış fıtratımızı mı aştık?
Neden Müslüman bir kalple doğan çocuklarımızı, neden bize at olmayan modalarla yetiştirir olduk?
Dahası bizler hangi akla hizmet göz yumduk, özünden uzaklaşan bu nesle?
Diploma toplama kaygısıyla, neden kim olduğunu unutmasına izin verdik?
Ve sözüm ona bunun adına da çağdaşlık mı diyoruz?
Bu sorulara benim şahsi cevabım, "kesinlikle evet!"
Fıtratları gereği duru bir su gibi olması gereken neslimizi, isimsiz volkanlara teslim ederken bundan "ar" bile etmedik...
Kurban ettik nağme nağme, dua dua büyütmemiz gereken o emanet nesli...
Ama diyebilirsiniz...
Şimdilerde tek rağbet buna diye...
Ve...
Bir varmış bir yokmuş masallar böyle yazmış da diyebilirsiniz...
Hatta;
Herkes aptal bir tek sen misin haklı ve nereden aldın bu zehir aklı...
Tek bildiğim; bir peygamber sabrı bu bizdeki kıyametin kapısında...
Çölleşmeyse işte çölleşme...
Ne mutlu bize...
Ünvanı bile var! "Popüler ve çağdaş akıl!"
Kaleminizin kavi ve duruşunuzca kalması dileğimle can-ı gönülden kutlarım…
Nicelerine inşaAllah...
Saygı ve hürmetlerimle...
Demek istediğini gayet net ve açık söylemiş şair. Katılmamak mümkün değil. Dilerim popüler çölleşme en kısa zamanda son bulur, sanat, edebiyat ve siyasette vaha serinliğine ve yeşilliğine en kısa zamanda kavuşuruz. hepimizin buna çok ihtiyacı var çünkü.
Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi Önder Bey.
Selam ve saygılarımla...
değerli dost Önder KARAÇAY öylesine güncek ve hassas bir konu işlemişsiniz ki her mısrasına katılıyorum sessizlik de bazen bir çığlıktır hemde en erken duyulması gereken çığlık gel gör ki nitelikli toplumdan korkan zihniyet biat eden niteliksiz toplum yaramak içim bu güne kadar olan kazanılımları yok etmek için hamaset yapıyor kutluyorum
Nefis bir anlatım ve haz duyularak defalarca okunabilecek Çok güzel bir çalışma olmuş yürekten tebrik ederim
dünya çölleşince doğal olarak insanda çölleşiyor... güzel şiir için tebrikler
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta