Simge’ler sevgili.
S/imgeler.
Eyleme durur da neler neleri s/imgeler.
Bilinmeyen sayısı, o denli dengesiz ki kozmosta,
Melankolik bilinenler,
Siz de geçin meçhulün yanına der, sevdaluklar.
Olmayana ergiler.
Açmazlar.
Ve nihayetinde sonsuz kurgunun mimarı içimiz.
Sınırsız limitte,
bir bilinmeyen gider iken sıfıra ya da sonsuza
fonksiyonda süreklilik arayışında beklentiler.
Beklentinin ardılı nedir ki sevgili,
ne olsun fonksiyonu.
Düş gerek,
düşmek,
çakılmak gerek…
Aklın açılmayan paraşütünden,
gönle düşmek
ve
simgeleri içindeki imgelerle boyamak.
Ve fakat hepsi özne,
nesnesiz,
tensiz, bedensiz imgeler…
Fonksiyonundan vazgeçmek derimizin,
derdimizi ponksiyonuna götürmek ruhumuzun boşluğunu.
Çektiğimiz irinsi güzelliğimizi içmek ve sevgiyle içirmek
can cana,
biz bize,
birbirimize…
“Belki” susmak, konuşmaktı en delilsizinden.
Ey kozmos, bizi duyabiliyor musun?
İçimizin boşluğu ile “belki de” aynı boyuttasın.
Sen ki boşluk kabul etmediğince,
işitiyor musun,
boşluğun kesif sessizliğini.
İçimizden konuşuyoruz,
duy,
bir sen duy bizi,
İçimizdeki bizim dahi duymadığımız,
Ve fakat duyumsadığımız sevdaluk titreşimleri
Ey sevgili,
Ey can,
Dışımız nomos,
içimiz kaos,
sevdanda boğ beni...
Dokunmasan,
aklım başıma gelecek…
bir de başımda kalırsa ,
doldur doldur iç kendini,
benim de yerime…
Can can’a mest,
ten can’dan firarî…
Kayıt Tarihi : 19.12.2022 21:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!