kaç kez bozdum tövbelerimi
o günah denen eylemden
odamda nehir yatağında
kandım kör şeytanın çağrılarına
nefret ediyorum insanoğlunun hayata yönvermesinden
ne kavuşuyorum sevgiliye, ne nesiller boyu gelenege
bir yuva bile kuramıyorum
eşyanın paha biçilmez parasından
sade bir evli çift olamıyorum!
çınarların, cevizlerin serinliğinde
Akdeniz bitki örtüsünün gölgesinde
iyi ki hayeller var, bir nebze olsun
sevgiliye kavuşturan o olmazsa
ne yapılır insan oğlunun engellerinden
nefret ediyorum hayallerdeki deniz kadar
insanoğlunun kurduğu o parlementodan
odur ölçü herşeye ilk,son kararı veren
yalanı ejderha ateşinden
kini arslan kükremesi, tahkirlemesi
kafdağında gözleri içinden seçtiği halkına
bir kitabın ekseninde vaadleri unutan
işte onlar güçlü kodamanın yanında
kapı arkasında iltimaslar üreten
vicdan azabı duymaz buzdağından o kalpleri
duymaz yufka ekmek, hardal otu katığı
her sabah sofrasında görevini veren halkının
nefret et! düşman ol! cellat ol!
insanoğlunun geçilmez kahrından
tahrip et! halka katmerli ihanetini
cehennem versin hükmünü!
yetmiş kat daha sıcak dünya ateşinden
ne intizarlar etse! her bağrı yanık
revadır namusluyu baştan çıkaran atası nasıl olsa
korkmadan yaradandan! parasıyla bütün özğürlük
elimde diyen o bedbaht vekiloğlandan
nefret ediyorum halkını saftorik!
servetiyle kendini bin akıllı zanneden
meydana korumasıyla ondörtlüsüyle el sallayan
o bukalemuna rakip reisinizden, medyanızdan
daha güvenilir baba ocağı, anne kucağı
sizlerin kurnaz bakışlarınızdan
sonu gelmeyen her an ki yalanlarınızdan
mutlu değilsiniz katiyyen söyleyebilirim
aşkın en güçlüsünü, hayatın en görkemlisini yaşasanızda
görünen çehreniz ikinci rehber istemiyor
başınızdan düşen bin parça efkardan
unutamıyorum bir maşa gibi kullanıldığımı
omuzlarımızda iki kez yükselttigimiz
krallık kuran yeşil Osmaniyede
O bedbaht vekiloğlanı ilerisini
git ruhum memleketimin denizaltı ormanına
aradığın sukunlu hayat orada
kendini bahşet nafile ibadete
bir meleğin itaati gibi
neşter vursun para çingenesi doktor!
halkımın organındaki suni kansere
son versin rabbim orta çağ despotizmi, kartel dönemi
aratmayan yer üstü kuvveti üst tutan deccal reise
gerçegi savursam sinesine para babası
dört yanında yardakçıları
suikastla temizler beynimi
güdülenmiş onikiden vurarak hedefi
hukuk kocaman hiçtir ayaklarının altında
fiziki değil! servetiyle kuvvet üstünü sözünde durmayan
inanmam balmumumdan hastalığını örten maskesine
O ki kendini karda zannediyor
akıl küresi közle karalanmış
bin musibet yollarında bekliyor
Kayıt Tarihi : 31.7.2007 12:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Vahdet Mehmet Güneş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/31/politikaya-intizar-ve-kartele.jpg)
Başarılarınızın devamını diler, sevgilerimi sunarım Değerli Mehmet Hocam.
O bedbaht vekiloğlanı ilerisini
git ruhum memleketimin denizaltı ormanına
aradığın sukunlu hayat orada
kendini bahşet nafile ibadete
bir meleğin itaati gibi
neşter vursun para çingenesi doktor!
halkımın organındaki suni kansere
son versin rabbim orta çağ despotizmi, kartel dönemi
aratmayan yer üstü kuvveti üst tutan deccal reise
gerçegi savursam sinesine para babası
dört yanında yardakçıları
suikastla temizler beynimi
güdülenmiş onikiden vurarak hedefi
hukuk kocaman hiçtir ayaklarının altında
fiziki değil! servetiyle kuvvet üstünü sözünde durmayan
inanmam balmumumdan hastalığını örten maskesine
O ki kendini karda zannediyor
akıl küresi közle karalanmış
bin musibet yollarında bekliyor
o kadar guzel dile getirmisiniz ki gercekleri inci gibi islemisiniz duygilarinizi dizelere. Saygilar Sayin Gunes yureginize ve kaleminize...10+ant.
TÜM YORUMLAR (5)