Alırlar ya da almazlar, etmez o alakadar.
Aslına ihanettir bu aptalca karar.
Yapmış olduklarına ve yapacak olacaklarına.
Bunlar geçmişe bakıyorlar ve övünüyorlar.
……Başka övünecek yok mu?
Halbuki bilmiyorlar, sonu olabilir
tarihinden güçlü giden bir şeyin.
Bir zaman sonra, ihmal etmeksizin
çevikliği de ama, devam edilebilir cesur yararlara.
Yol gösterdiği geçmişin, en iyisi ileri gitmektir –
…… sezinlemeksizin ya da görmek onu.
Devriminin Fransız, Fransız kalanlarına mı
eşdeğer gözüken eşitliksi ki o bile eksi.
Hepsini değil ama bazı yerlerini düzelteceksin
Savunmaya senden büyük bir değeri,
kıta ya da Ada Avrupa’sını,
o halde Orta Çağ’ın.
İşte kralları yendin,
İşte kralları başa getirdin:
Sorumlu olan senden, sensin.
İçten başlasa da sorumluluğun getirdikleri
dışa yayılmalı ki yayılmış da mesul olduğunun
uzantıları,
…… papirüssel, sallantılı
ulus devletçi hümanizmaları
düze çıkarmak her kes için
…… kolayken böyle, devam edişleri
Farzet ki insanlar düşünmüştü
kendi çıkarını, engelleyebilir mi
bu sanki, ardına düşer gözükenleri?
Her şekilde bildi isen eğer sen istikrarı –
…… Baş göz etmekle, şuna buna erte koyarak
- gene bütün vatanı savunacaksın,
tek değil o kara parçasını.
Kayıt Tarihi : 31.5.2005 11:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/05/31/politikanin-referandumu.jpg)
Dünyanın önemli güç odaklarından biri olmaya soyunan AB, öyle anlaşılıyor ki sancılı günlere gebedir. Diğer ülkelere de sıçraması ihtimal dahilinde olan 'domino taşları etkisini' dikkate almak lazım....
Bizim basınımızda ise 'Türkiye'yi AB'ye alırlar mı, almazlar mı' türünde bir yaygara kopartılıyor. Bu kadar basit değil mesele. Birliğe katılmaya baştan beri istekli değildim zira söz konusu olan süreç fazlasıyla uzun bir zaman dilimine yayıldığı gibi, birtakım bilinmezler ve riskler içeriyordu. Şimdi ise o riskler biraz daha artmıştır. Geleceğimizi ne olacağı belirsiz; kendi içinde fikir birliğine varamamış bir topluluğa endekslemiş durumdayız. Bütün yumurtaları bir sepete koyup, sonra da kırılmalarını izlemenin hoş bir durum olduğunu söyleyemeyeceğim. Üstelik içeride rahatsızlık yaratan bazı uyumlama kararları ile nasıl baş edeceğimizi sadece yöneticiler değil, yatırımcı, üretici ve girişimciler de bilmiyor. Ayrıca nazları da bıktırıyor, usandırıyor. Şimdilerde bazı kalemşörlerimiz(!) gibi, birlik üyeleri de 'özel statü'den söz etmeye başladılar. Yarın ne olur, Allah bilir!...
Uzun lafın kısası, bulanık suda balık avlar hale geldik...
Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayalım diyorum hani!....
Sevgi ve selamlarımla Akın....
TÜM YORUMLAR (2)