Politika sözcüğü birleşik sözcüktür ama poli-tika olarak ayrılmaz. Polis sözcüğünden gelmektedir. Polis, 'şehir' demektir. Eskiden şehir yönetimini, şehirleşmeyi bilme anlamında kullanılmıştı.
Politika aslında sanat, bilim, düşünce demekti, politikacı ise sanatı, bilimi bilen kişi, sanatçı, bilim adamı, filozof demekti.
Geçmiş çağlarda politikacı olacak kişilerin sanatçı, bilim adamı, filozof olması şartı vardı. Eğer sanatçı olmazsa bu kişi estetikten, güzellikten, ilhamlardan yoksun olacak, dolayısıyla da yeni kuracağı şehirlerde ya da var olan şehirlerde yapılan binalar estetik olmayacak, düzensiz yerleşime (bugün gecekondulaşmayı buna örnek verebiliriz) izin verecekti. Politikacı bilim adamı olmalıydı. Çünkü matematik, geometri, mimarlık vb bilimlerden habersiz olursa gelen projelerin o şehre uygun olup olmadığını, insanların o projeler harekete geçince rahat edip etmeyeceklerini bilmeyecekti. Hatta yakınlarının çıkarlarını gözeterek, paraya göre projelere izin verecekti. Filozof olmalıydı. Filozof kişi kendini tanıyabilmiş, kendini bulmuş, kendini yönetebilen kişiydi. Kendini bilmeyen kişi başkasını anlayabilir miydi? Kendini idare edemeyen kişi başkasını idare edebilir miydi? Tabi ki hayır...Kişi kendisinde yönetici değilse halkında da yönetici olamazdı.Ayrıca hareketlerinin, konuşmalarının doğru düzgün olması için filozofluk şarttı.
Fakat günümüzde 'Politik olmak nedir? ' diye sorarsak alacağımız yanıt,
'her ortamın adamı olabilmek' olacaktır. Politik kişi dediğimizde ise aklımıza her yönüyle, hitabıyla, giyimiyle, hareketleriyle insanları etkileyen kişi gelmektedir. Politikacı dediğimizdeyse çoğumuz iki yüzlü, sözünü tutmayan kişileri algılarız. Peki bu sözcüklerin ne kadar iyi özellikleri varken bugün neden kötü bir hale düşürmüşüz, bunun nedeni nedir?
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Hatayı kenimizde aramaya ve düzeltmeye önce kendimizden başlamaya bir başlasak çok şey hallolacak ama....
Güzel, güncel ve aydınlatıcı bir yazıydı..
tebrikler Nesrin hanım.
selam ve saygılar
Güzel tesbitler...Bende manzarayı ülkemden ifade edeyim...
İspartaya vardım Demirel nerede
Boş ver dedi Erkan Mumcu burada
Bayburt'a uğradım Oltan Sungurlu
Vatandaşla gezer kırda göründü
Sahi Keçeciler nereye gitti
Konserler bittiler Cem Uzan bitti
Humarcı Sinirli ülkeyi yuttu
Perinçek apoyla gorda göründü
Bahçeli yaylada haykırır durur
Erbakan da gevrek gevrek oturur
Baykal lafla yine gemi getirir
İsmail Cem aynı yerde göründü
Ecevit de dertli dertli şiir yazarmış
Rahşan hanım kiliseye kızarmış
Mehmet Ağar kürtçe lavek düzermiş
Eskimiş partisi hurda göründü
Dedi bağımsızlık çıktı Haydar Baş
Televizyonlar yayında parti boş
Çillerlerle birlikte kuruylar düş
Sizlere iktidar nerde göründü
Yıldırım bey fıkra söyler kızarmış
Vural savaş gazeteci yazarmış
Kemalin birisi masonlarla gezermiş
Diğer Kemal kızgın zorda göründü
Abdullah Gül halkla gönülde serde
Hasan Celal Güzel susmadı zorda
Bülent Arınç gelmiş mecliste burda
Kordonda İnönü orda göründü
Eski günler hayalimden çıkmıyor
Geçti Özal baktım hayal göründü
Erzincana vardım kimse bakmıyor
Koca vali sanki burda göründü
Erdoğan Başbakan dahada gitmez
Menderes merhumu Ömer unutmaz
Bazı liderler var gösteriş etmez
Muhsin Bey düğünde barda göründü
Ömer Ekinci Micingirt
www.micingirt.firtina.de
Bugün ne yazıktır ki hepimizin seçtiği hedefler, küçük.
Çok önemli cümle..
sevgiler
Çok haklısınız sayın Göçmen..
Teşekkürler paylaşımınıza
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta