Soğuk bir şubat akşamı
Gün yavaş yavaş kararmıştı.
Her yeri bembeyaz kar kaplamış,
Aşırı soğuk, her şey donmuştu.
Babası ölmüş, anası ağır hasta,
Yokluk, yoksulluk yanı başında.
Evde soba yanmıyordu.
Ev dedim ise tek göz gece kondu.
Ekmeksiz,yemeksiz, kardeşler çaresiz
Hepsini sayar iseniz, nüfus sekiz.
Yoksulluğun adına, kolayca kader deriz.
Nereden bileceksiniz, gariban değilseniz
Dokuzunu yeni bitirmiş hasan
Çoktandır midesine sıcak bir çorba girmemiş.
Şeytan ya bu,bir gün aklına girivermiş
Fırından bir ekmek çalmış Hasan.
Polis otosuymuş tepesinde ışıklar yanan
Çıkıvermiş önüne ansızın kaçarken
Üşümüş, korkmuş,titriyormuş hasan
Ekmekten bir kez ısırmış, geçmemiş boğazından.
Kendiliğinden girivermiş ekip otosunun içine
Başlamış hüngür hüngür ağlamaya
Kirli yüzünden yağmur gibi damlıyormuş gözyaşları
Elindeki ekmeği ıslatıyormuş.
Ekipte dört kişilermiş polisler
Hepsi de acımaklı gözlerle bakıyorlarmış Hasana
Hele içlerinde biri varmış ki...
Gizliden gözyaşlarını siliyormuş elleriyle.
Kendini çocuğun yerine koymuş bir an
Onunda çocukluğu pek farklı değilmiş Hasandan.
Feleğin tokadını bir kez yemeye görsün insan
Bu güzelim dünya garipler için bir zindan
Yasalar hesap sorar, ekmek-simit çalandan
Kimseler anlamadı, aç Hasanların halinden
Çalmak eğer bir suç ise...
Neden hesap sorulmaz bunca insanları soyandan.
Kayıt Tarihi : 7.2.2009 00:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!